SENEGAL’Lİ MANSUR: “Türkiye hep mazlumun yanında ve sizler çok misafirperver insanlarsınız. Bu arada çok aceleci ve çok meraklısınız. Türkler yaptıkları her şeyi Allah adına ve insanlık adına yaptıkları için insanı ve insanları seviyorlar. Bundan dolayı Allah da onları seviyor ve yardım ediyor.”
Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Salı Sohbetleri’nde, Afrika’nın değişik ülkelerinden okumak için Türkiye’ye gelen ve Diyanet Vakfı’nın burs ve yardımlarıyla Uluslararası Mevlâna Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde okuyan talebeler, Afrikalı gözüyle Türkiye’yi ve Türk insanını anlattılar.
Konya İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’nda, Türk öğrenci Ömer Faruk Gülşen’in mihmandarlığında kürsüye gelen dört Afrikalı öğrenciden biri olan Senegal’li Mansur, selam vererek, besmele ve duayla başladığı konuşmasında 8 yıl öncesine kadar Türkiye’yi bilmediğini ve tanımadığını söyledi. Afrika’daki Türkiye algısını anlatırken “Ben Türkiye’yi ilk defa dedemden duydum. Türkler için onlar çok iyi insanlar derdi. Sonra bana Peygamber Efendimiz’in Türklerle ilgili bir hadisini hatırlattı” diye konuştu. Türk insanının genel karakteristik özelliklerini sayarken her zaman mazlumların yanında ve misafirperver olduklarına işaret eden Mansur, bazılarının çok aceleci ve çok meraklı olduklarını belirterek edindiği intibaları şöyle özetledi; “Türkler yaptıkları her şeyi Allah adına ve insanlık adına yaptıkları için insanı ve insanları seviyorlar. Bundan dolayı Allah da onları seviyor ve yardım ediyor.”
OSMANLI’YI ÖĞRENDİK
Osmanlı tarihini okuduğunu ve Osmanlı Sultanlarından Yavuz Sultan Selim, Fatih Sultan Mehmed, Kanuni Sultan Süleyman, IV. Murat ile II. Abdülhamid’i bildiğini söyleyen Mansur, Senegal’in yüzde 90’ının Müslüman olduğunu ve kendilerinin de Senegal’e gelen Müslümanlar sayesinde Müslüman olduklarını kaydetti. Afrika’ya liderlik edebilecek ülkeler arasında yüzde 100 Müslüman olan Moritanya’nın geldiğini, fakat bu ülkede devamlı iç karışıklıklar yaşandığını ve ekonomik olarak da zayıf olduğunu söyledi. Dini açıdan Afrika’da 4 hak mezhebin bulunduğunu ve daha çok farzları bildiklerini dile getiren Mansur, namazda sünneti kılmadıkları zaman hocaların kendilerini uyardıklarını ifade etti. Allah’ın selamını vererek ve besmele çekerek konuşan Uganda’lı Eşref Nasır da, 2012’de çok merak ederek Türkiye’ye geldiğini belirterek “Ben Osmanlı’yı ve Fatih Sultan Mehmed’in nerede yaşadığını çok merak ederek buraya geldim. Osmanlı’yı öğrendim ama onun hangi ülkede ve şehirde olduğunu bilmeden. Türkiye çok güzel bir yer ve herşeyi Allah için yapıyorlar” dedi. Afrika’nın sıcak bir kıta olduğunu ve dolayısıyla burada dört mevsimi görünce çok şaşırdığını kaydeden Eşref Nasır, kışın soğuğu karşısında kendi kendisine yoksa ben burada ölecek miyim diye çok sorduğunu ifade etti. Afrika’da İngiliz oyunlarından dolayı düşmanları tanıyamadıklarını belirten Nasır, hedefinin iyi bir insan, iyi bir Müslüman ve âlim olmak olduğunu belirterek “Türkiye’ye ve Türklere çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
EZAN SESLERİ HOŞUMUZA GİDİYOR
2012’de Türkiye’ye geldiğinde meramını anlatmak için İngilizce ve Arapça konuştukça kendisini dinleyen insanlar tarafından anlaşılmadığını ve bu yüzden oldukça güçlük çektiğine dikkati çekerek konuşmasına başlayan Uğanda’lı Evs, Türklerin çok meraklı olduklarını şu sözlerle anlattı; “Senin adın ne? Türkçe biliyor musun? Nereden geldin? Hangi ülkede ve şehirde yaşıyorsun? Kaç kardeşsiniz? Annen ve baban sağ mı?..”
Amerika’da yaşayan Uganda asıllı Sidy ise, düşüncelerini şu şekilde dile getirdi: “Müslümansınız ve misafirperversiniz.. Türkiye’de ezanlar koluğımıza çok hoş geliyor Ben Türkiye’yi ve Müslümanları çok seviyorum. Hafızım ve Türkçeyi öğrenmem o kadar kolay olmadı. Ama elhamdülillah söktüm. Diyanet’in düzenlediği Kur’an’ı güzel okuma yarışmalarına da katılıyorum. İstanbul’daki yarışmada birinci oldum.”
Sohbetten sonra Uganda’lı Sidy, Türkçe olarak bir ilahi ve ardından aşr-ı şerif okudu. Daha sonra toplu olarak hatıra resmi çektirildi.
