Konya Aydınlar Ocağı’nın Tefsir Sohbetleri’nde, Kur’ân-ı Kerîm’in 26. Sûresi olan ve Mekke döneminde nâzil olarak 277 âyetten oluşan Şu’arâ Sûresi’ni yorumlamaya başlayan Hadis ve Tefsir Uzmanı Muammer Koşdaş, “Dinin koruyucusu Cenâb-ı Hakk’tır. Kur’an da bütün insanlığa öğüt almaları için gönderilmiştir” dedi.
Konya Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’nda, yirmi üçüncü ayete kadar olan bölümü yorumlayan Muammer Koşdaş Hoca, ayette geçen kitab-ı mübîn’den Kur’ân-ı Kerîm’in kastedildiğini belirterek “Allah’ın gücü ve kudreti yeryüzünde çift olarak yaratılan her şeyde ve bitkilerde de tecelli etmiş olmasına rağmen, gerek bitkiler ve gerekse hayvanlar âlemini inceleyenler Allah’ın bu apaçık öğüdünden ders almak yerine inkâra sapan inkârcılar dahi olmuştur. Halbuki Cenab-ı Hakk, onlara “öğüt almıyorlar mı” diye seslenmekte. Kâinattaki bu eşsiz düzen Allah’a aittir. O “ol” deyince herşey bir ahenk ve düzen içerisinde olmaktadır. Hayvanlar, bitkiler ve insanlar hep çift (zevce) yaratılmışlardır. Yeryüzüne baktığımızda envaî güzellikte ve insanı şaşırtan çift çift bitkiler bitiyor. Rengarenk türlü şekilde çiçekler ve meyveler.. Bunlar nasıl bir tertip ve tanzim içerisinde çıkıyor. Sonbaharda başka, kışta bambaşka, ilkbahar ve yazda ise yeniden ve bitirilip bitirilip duruyorlar. Tabiattaki bu mükemmel sanat karşısında şaşırmamak ve yüksek imânî hisler duymamak, Allah’ın birliğini ve kudretini tasdik etmemek ne mümkün” dedi.
Yeryüzünde görülen her güzel çifte mutlaka Allah’ın âyetlerinin bulunduğunu ifade eden Koşdaş Hoca, bunların da Allah’ın birliğine, rahmetinin genişliğine, kudretinin büyüklüğüne, ahiretin varlığına delalet ettiğine ve imana dair delillerin bulunduğuna dikkati çekti.
ÂLEMLERİN RABBİ KİM?..
Bütün bu delillere rağmen inanmayan zâlimler topluluğunun bulunduğuna işaret etmek açısından Cenab-ı Hakk’ın Musa aleyhisselamı, bunları Firavun topluluğuna tebliğ etmek ve Firavun’u ikaz etmek için görevlendirdiğini kaydeden Koşdaş Hoca, özetle şu yorumda bulundu: “Musa aleyhiselamın kendisini yalanlamalarından korkarak hakikatı anlatırken göğsünün daralmasından ve dilinin dönmemesinden çekinerek yanında yardımcı olarak Harun’u istemişti. Allah da Musa’ya; “Korkma!” diyerek her ikisini de mucize ve delillerle donatmıştı. Hak Teala her ikisiyle beraber olduğunu ve her şeyi işittiğini dile getirerek onlara, korkmadan İsrailoğulları’na tebliğde bulunmalarını emretmişti. Fravun da Musa’yı tanımış ve “Âlemlerin Rabbi de nedir?” diye Musa’ya sormuştu.”