Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Güçlü: “Bizler yerli sanayimizi kurarak ülkemizin kalkınması için inadına kardeşlik, inadına birlik ve inadına yerli otomobil diyeceğiz. Dilerim bu otomobili Konya üretir.”

Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Türkiye’nin Yerli Otomobil Serüveni’ni tarihi gerçekler ışığı altında ve Osmanlı’dan da örnekler vererek anlattı. Osmanlı’nın dünyadaki teknik gelişmelere her zaman açık olduğunu belirterek 1905’li yıllarda, Amerikalılar tarafından yapılan “Fort” marka arabaların Türkiye’de satılması ve yapılmasıyla ilgili teklife, Sultan II. Abdülhamid’in “Vidasına varıncaya kadar ülkemde üretilmeden izin vermem” şeklinde cevap vererek geri çevirdiğini kaydeden Dr. Mustafa Güçlü, Sultan Abdülaziz döneminde Türkiye’nin dünyanın üçüncü büyük donanmasına sahip olduğunu ifade ederek “Bütün bu gelişmeler karşısında İngilizler, içerideki Paralel Yapı’yı devreye sokarak Sultan Abdülaziz’in bileklerini kesmek suretiyle intihar süsü vererek öldürdüler” dedi.

İngilizler tarafından hazırlanan “İslâm âlemini dünyada kim ve hangi devletler bir araya getirir” şeklinde raporun neticesini de dinleyicilerle paylaşan Dr. Güçlü, dönemin İngiltere Devlet Başkanı Churchill’in, “Türkiye’yi 60 kiloda tutmak lâzım” sözünü de hatırlattı. Cumhuriyet dönemindeki kadrolaşmaya da dikkat çeken Dr. Güçlü, yerli kadroların, 1923’de yapılan Lozan Antlaşması’nın ek maddeleri arasında bulunan Türkiye-Yunanistan arasında yapılan Nüfus Mübadelesi ile Türkiye’den Yunanistan’a, Türkçeden başka dil konuşmayan Karamanlı Ortodoks Türklerin karşılığı olarak Selanik’ten 250 bini sebataist kökenli ve diğerleri Pomaklar, Ulahlar ve Romenlerden oluşan 500.000 kişinin geldiğini kaydetti. Kapani ve Karakaşi’lerden teşekkül eden yeni kadronun Türkiye’yi yönetmeye ve ekonomi dahil eğitim ve siyaset gibi önemli yerlere getirildiklerine işaret eden Güçlü, Nuri Dilliğil’in silah fabrikası, Nuri Demirağ’ın uçak fabrikası ve Nuri Şeker’in Uşak’ta kurduğu şeker fabrikasının başına çok badirelerin geldiğini anlattı. Güçlü, yerli sanayinin gelişmesinin önlenmesi noktasında Türkiye’yi paylaşan bu kadroların ellerinde ne varsa siyaset, ticaret ve medya yoluyla arkalarına koymadıklarını söyledi.

İLK YERLİ OTOMOBİL PROJESİ: DEVRİM ARABALARI

24 Ocak 1961 tarihinde yerli otomobil yapılması yönünde dönemin Devlet Başkanı Cemal Gürsel’in emri ile ve 1.400.00 lira bütçe tahsis edilerek ordunun ihtiyacını karşılayacak otomobil ve motor yapılmasının kararlaştırıldığını ifade eden Dr. Güçlü, “4,5 ay içerisinde 4 otomobil ve 10 motor yapan Türk Mühendisleri ile adı “Devrim” olan yerli otomobilin başına gelmeyen kalmıyor. Eskişehir’de Devlet Demir Yolları atölyelerinde üretilen Devrim otomobiline sürüş denemesinde binen Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, arabanın benzini bitince diğer siyah arabayla havaalanına gitmek zorunda kalıyor. Ertesi sabah gazetelerde olumsuz çıkan haberler ve yanlı yayınlar sebebiyle ilk yerli otomobil projesi, bakanlıklar ve kurumlar arasında toz olup gidiyor” diye konuştu.

Konya İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’ndaki sohbette, Devrim Arabaları adlı belgesel filmde adı hiç verilmeyen Yüksek Mühendis Necmettin Erbakan’ın, 10 motoru yapan mühendisler arasında olduğunu ve Düşünen Adam dergisinde; kendisiyle yapılan haber ve röportajlarda Devrim otomobili ile yerli motor sanayinin 60’lı yıllarda gündeme getirdiğini   kaydeden Dr. Güçlü, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın “Devrim’i yedirdik, bu yerli otomobili yedirmeyeceğiz” şeklindeki beyanatı üzerine Yerli Otomobil (Devrim) Serüvenini gündemine aldığını belirterek şunları söyledi:

İNADINA YERLİ SANAYİ VE OTOMOBİL

“Türkiye’deki mesele ne Erdoğan, ne Davutoğlu ne de bir başka isim meselesidir. Mesele, Türkiye 60 kiloyu geçmesin ve tesbihin imamesi ve ipi olmasın meselesidir. Bizler yerli sanayimizi kurarak ülkemizin kalkınması için inadına kardeşlik, inadına dostluk, inadına birlik inadına yerli sanayi, inadına yerli otomobil diyeceğiz. Yerli otomobile Konya başta olmak üzere Adapazarı ve Bursa da taliptir. Dilerim yan sanayi açısından ve diğer illerden avantajları daha çok olan Konya, Başbakan’ın da Konyalı olması dolayısıyla yerli otomobili üretir.”