Bugün; 25 Nisan 2024, Perşembe
Ahmet EFE
Metni küçült
Ahmet EFE
Cümle Kapısı
Bevl-i Şeytan
Tarih : 2016.05.05  10:59:21
Rivâyet edilir ki, günlerden bir gün Hazreti Nasreddin, Aksak Timur’un huzuruna çıkmış.  Ona, ahaliye karşı daha merhametli ve âdil olmasını söyledikten sonra halkın bazı isteklerinden bahsetmiş. Hoca’nın pervasız konuşmaları karşısında canı sıkılan Timur:
 
“Bre Hoca! Sen kim oluyorsunuz da benim gibi bir dünya hükümdarına bunları söylüyorsun?” diye bağırmış. Hoca istifini bozmadan, “Ne olacak canım” demiş, “Sen büyüksen biz de küçüğüz…”
 
İşte aziz kârî, bize göre bütün mesele budur!
 
Mühim olan kişinin küçüklüğünü idrak ile büyük olmanın yolunu aramasıdır. Yani hürriyeti kullukta, bolluğu darlıkta bulmasıdır. Cirmi ile cürmü arasında mukayese yapıp kendinden utanması, teslim olup Hak’ka boyun bükmesidir. “Hiç”lik duygusu, var olmanın sırrına ermenin olmazsa olmaz şartıdır. Yüceliğin yolu ancak tevazu eşiğinden geçer.
 
Nice şahlar, krallar, sultanlar gelip geçmiştir şu yeryüzünden. Nice saltanatlar kurulmuş, kanlar dökülmüştür. Tarihe şöyle bir atf-ı nazar, sayısız ibret numûnesi gösterir. Peki, şimdi nerdedir nefsin azgın atına binip de çılgınca koşan müstekbirler? Tarihin o çirkin portrelerinden, lânetle anılmakta olan adlarından başka bir eser kalmış mıdır?
 
Hangi mal, mülk, saltanat ve dünya nimeti, yavrusunu yitirmiş bir annenin gözyaşından değerli olabilir? Hangi taht, annesini kaybetmiş bir çocuğun kocaman büyümüş gözlerine bedeldir?
 
Varsayalım ki, çok paralar kazanıp zengin oldunuz. Yüksek apartmanlarınız, yatlarınız, katlarınız, hatta ülkeleriniz oldu. Her şeyi yediniz, içtiniz, tükürdünüz. Gözünüz ne bir karınca gördü toprakta gezinen, ne bir bulut gördü gökyüzünde dolaşan. Geceleri yıldızları bile seyretmeye vaktiniz olmadı. Hep hesaplar yapıp, yeni kazanç yolları aradınız. CİO’larınız raporlar getirip durdu. Maden ocakları, petrol yatakları, orman işletmeleri kurup; altın, elmas, pırlanta ticaretlerine giriştiniz. Evet, çok ama çok zengin olup Karun’un pabucunu dama attınız. Dünyanın basılı ve görsel bütün yayınları sizden bahsetti. Şân u şöhretiniz âlemleri kuşattı…
 
Sümme mâ zâ?.. (Sonra ne olacak?)
 
Erenler demişler ki:
 
“İblisin zilleti kibrindendir. Âdem olup, tövbe kılmadıktan sonra hayat, bir kalp akçe bile etmez. Tövbe için tefekkür gerek. Bunun yolu da sayısız insan kalabalıkları içinde yalnız kalabilmeyi başarmaktan geçer. Kendi iç dünyasında sürgün hayatı yaşayamayan kimsenin ârif olması mümkün değildir. İrfan ehli olmadıktan sonra onlarca üniversiteden diploma alıp, sayısız titrin sahibi olmuşsun, neye yarar? Keser gibi hep kendine yontmaya çalışıyorsun ama gün gelir senin de kapını çalarlar. Hem, “Men dakka dukka” denilmiştir. Ne yaparsan sana da aynısı yapılır… Şimdi cümle pisliklerden temizlenip arınma vaktidir. Haram lokmadan, zulüm ve fesattan, isyan ve tuğyandan arınma vakti. Gün doğmadan uyanıp abdest alma, istiğfar ile gözyaşları dökme vakti. Yüreğini avuçların içine alıp öylece dışarı çıkma vakti.
 
Bu iman ve cesaret var mıdır sende? Herkese, hiç korkup çekinmeden gösterebilir misin yüreğini? Ne oldu? Halâ kendini pek akıllı, bilgili, yakışıklı, zeki, uyanık, iş bilir, kurnaz, başarılı, her şeyin en iyisine lâyık, hak ettiği şöhret ve itibara kavuşamamış bir kimse olarak mı görüyorsun?
 
Şimdi sana Hamza Bâli sözü gerek:
 
“Ey oğul! Bevl-i şeytan olan hamrin ne neşesi olacak? Tâib ol, bana gel, sana bâde-i hubbi Rahmân vereyim, nûş eyle ki, kıyamete kadar sekrân olasın.”
Bu makale toplam 1002 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi