Bugün; 18 Nisan 2024, Perşembe
Emrah Savsar
Metni küçült
Emrah Savsar
Önce iş sağlığı ve iş güvenliği
Tarih : 2016.02.04  11:50:10

namikceyhan@hotmail.com

         İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenleyen yürürlükteki 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 20/6/2012 de kabul edildi.
         Daha önce 1475 sayılı ve 4857 sayılı İş Kanunu sadece işçi ve işveren ilişkilerini düzenlemekteyken 6331 sayılı kanunla işçi memur ayırmadan tüm çalışanları bu kapsama alınmıştır.

         Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanmaktadır. Uygulamadan işverenler sorumludur.
         Bugün çalışma hayatımızda aklınıza gelebilecek her türlü iş ve işle ilgili yasal bir düzenleme ve standartları mevcuttur. Kanun dışında Tüzük, Yönetmelik ve Tebliğ ya da Genelge ile gerekli iyileştirmeler yapılmaktadır. 
         Kim ne derse desin, ülkemizdeki yasal mevzuat bugün gelişmiş ülkelerdekileri aratmaz; ancak önemli olan uygulama ve bu konunun taraflarının işini ciddiye almaları ve insan hayatını ön plana almaları. Özellikle son yıllarda maden ocaklarında ve inşaatlarda yaşanan ölümlü iş kazaları bunun pek de böyle olmadığının göstergesidir.  
         Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmak her çalışanın hakkıdır. Yasal düzenlemeler bu hakkı güvence altına almaktadır. İşveren konumunda ister devlet olsun, isterse özel sektör, yasalara uymak zorundadır. Bu konudaki denetim yetkisi her ne kadar devlet gibi görünse de, devlet kendi yetkisini özel sektöre veya yerel yönetimlere devretmiştir.
           Örneğin İş sağlığı ve İş Güvenliği konusunda yasa gereği; işveren tarafından; çalışan sayısına göre işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı ya doğrudan iş yerinde yanında çalıştırmakta; ya da ortak sağlık ve güvenlik danışmanlık birimlerinden hizmet satın alınmaktadır. Yani işveren kendi parasıyla kendini iş yerindeki konuyla ilgili iş ve işlemleri düzenlemekte ve denetletmektedir. 

          İlgili mevzuat hükümleri doğrultusunda, bütün işyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği konularında, risk değerlendirmesinden tutunda acil durum planına kadar yapılacak düzenlemeler devletin doğrudan ilgili kurum ve kuruluşları tarafından değil işverenin ücretli elemanları veya hizmet aldığı işletmeler tarafından yapılmaktadır.
            Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı ilgili birimleri üst düzeyde belli bir plan ve program dâhilinde inceleme ve denetim yapmakla ve şikâyetleri değerlendirmekle görevlidir. Olumsuzlukların tespitinde ağır cezalar uygulanmaktadır.

          Uygulamada görülen aksaklıkları ve eksiklikleri işverene bildiren iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri bunlar yapılmadığında Bakanlığa rapor etmek zorundadır. Ancak kendisini şikâyet eden bir uzmanı hangi işveren yanında tutar ki?

Aslında bu konuda ilgili bakanlık bir uzman havuzu oluşturmalı, işveren bu havuza para yatırmalı ve uzman maaşını buradan almalı ki rahat olabilsin yoksa bu haliyle maalesef işveren parasını verdiği uzmanın kendisine tavsiyesini pek dinlememekte ve maliyeti olan önerileri pek ciddiye almamaktadır. Bu durumda da sonuç almak güçleşmektedir.
           Öte yandan 6331 sayılı yasa 2012 yılında ilk çıktığında, en geç iki yıl içinde çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli bütün iş kollarında kademeli olarak uygulamaya geçmeyi ön görüyordu. Ancak geçen yıllarda yapılan düzenlemeyle az tehlikeli iş yerlerindeki uygulama 2016 Haziran ayı sonuna ertelendi. Çalışan sayısına göre uzman çalıştırma zorunluluğu genişletildi sonra tekrar eski sayıya dönüldü. Çok tehlikeli yerler A ,tehlikeli yerler B, az tehlikeli yerler ise C sınıfı sertifikaya sahip uzman çalıştırmak zorundadır.

        Şimdi yaşananlardan ders almak ve yarınlarda daha sağlıklı ve daha güveni çalışma ortamları oluşturmak zamanıdır. Devletin ilgili kurumlarının öncülüğünde çalışan ve işveren temsilcileri şapkalarını önlerine koyup iş yeri ve çalışma ortamlarını yeniden gözden geçirmeli ve her türlü olumsuzluğa karşı hazırlıklı olmalıdır. Unutmayalım ki son pişmanlık fayda vermez.
         Bu vesile ilkemizde iş kazaları nedeniyle hayatını kaybedenlere Cenab-ı Haktan rahmet, sakat ve engelli kalanlara şifa ve yardım diliyorum. Kalın sağlıcakla.

ÇEVRECİ SÖZÜ: Keşke dememek için; Önce İş Sağlığı ve İş Güveliği. 

Bu makale toplam 662 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi