namikceyhan@hotmail.com

Evimizde, işyerlerinde, hayatımızın her alanında işe yaramaz diye ayırdığımız, bir an önce kurtulmak için çaba harcadığımız atıkların genel adı “ÇÖP”. Ancak her atık çöp değildir. Kağıt, cam, pet, plastik, metal,  kumaş atıkları hatta evlerdeki ekmek ve yemek artıkları geri kazanımı  ve yeniden değerlendirilmesi mümkün olan atıklardır.

Bazı ürünlerin doğada yok oluş sürelerine baktığımızda; cam şişe 4000 yıl, kutu kola 10 yıl, çiklet sakız 5 yıl, pet şişe 400 yıl, sigara filtresi 2 yıl, plastik malzeme 1000 yıl, plastik tabak 500 yıl, kağıt gazete 3 ay, alüminyum 100 yıl bozulmadan kalabiliyor. Bizler altın kadar değerli bu atıklarımızı doğaya terk etmeyip ekonomimize kazandırabiliriz.

Sadece ambalaj atıkları değil, atık yağ, sağlık kuruluşlarından çıkan tıbbi atıklar, radyoaktif atıklar, tehlikeli atıklar, tehlikesiz atıklar, elektronik atıklar, ömrünü tamamlamış lastikler, aküler, hurda araçlar, hafriyat atıkları, kumaş ve tekstil atıkları ve en önemlisi ekmek ve yemek atık ve artıkları gibi aklınıza ne geliyorsa her türlü atık ve artık için artık istediğimiz yere atma, dökme, rastgele bırakma lüksümüz ve hakkımız yok .

Aslında ülke olarak işe yaramaz diye çöp diye ayırdığımız her atığı sokağa ya da çöpe atacak kadar zengin bir millet değiliz. Tasarruf ve yeniden değerlendirme bizim inancımızın da gereğidir. Çünkü israf hem haram hem de günahtır. Yürürlükteki mevzuatımızda buna izin vermiyor.

Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanmış pek çok yönetmelik ve genelge mevcuttur. Bugün Avrupa Birliği ülkelerinde çevre ile ilgili hangi mevzuat uygulaması varsa ülkemizde de var. Ancak tek farkımız bu konuda ki zihniyet ve algı meselesi. Öncelik meselesi. Halen daha bu işi sokak toplayıcıları yapıyorsa anlayın artık halimizi.

Gerçekte bu işi bilenler atıkların altın değerinde olduğu ve bunların bir tekinin  dahi ziyan edilmemesi gerektiği ve değerlendirilmesi gerektiği konusunda ciddi adımlar atıyor, ama sayıları çok az. Geri dönüştürülen ve ekonomiye geri kazandırılan ürün, yeniden kullanıma sunulur. Bu sayede doğal kaynaklar korunur. Enerji tasarrufu sağlanır. Atık miktarı azalır. Ekonomiye katkı sağlanır. Çevremiz temiz kalır.

SÜÇEV “ATIKLAR ALTIN KAZANDIRIYOR” diyor.

Kısa adı SÜÇEV olan Sürdürülebilir Çevre Derneği Konya’da yaşayan hanımlara yönelik düzenlediği yarışmada “ATIKLAR ALTIN KAZANDIRIYOR” diye çağrıda bulunuyor.

Konya Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığının da destek verdiği yarışmada 3 kategoriden oluşuyor. 1-Eevlerimizde çıkan ekmek artıkları ve yemek artıkları, 2- Kumaş ve tekstil atıkları, 3- Kâğıt, pet plastik, metal ve cam ambalaj atıklar. Bu üç kategoride geri kazanan, örnek çalışmalar yapan hanımlara Altın kazandırıyor.

Yarışmada her kategoride birinci olana tam altın, ikincilere yarım altın ve üçüncülere ise çeyrek altın verilecek. Ayrıca sürpriz hediyeler var. Bence en önemlisi yarışma sonrası başarılı olan hanımları bekleyen diğer sürpriz haberler ki onları ödül töreninde SÜÇEV Başkanı açıklayacak.

Yarışma hakkında daha fazla bilgiye ve başvuru formuna www.sucev.org adresinden ulaşılabilir.

İnanıyorum ki kıymetli hanımlarımız hünerli elleriyle önce ekmek ve yemek artıklarını değerlendirmekle işe başlayacaklar daha sonra kumaş ve tekstil atıklarını daha sonrada günlük kağıt, cam, plastik ve metal ambalaj atıklarını değerlendirecek ve ortaya kendine özgün yeni eserler çıkaracaklar. Bu sayede hem çevremizin korunmasına katkı sağlayacak örnek olacaklar. Hem de aile bütçelerine katkı sağlayacaklardır.

Düzenlenen yarışmayla bu konuya hanım eli değmesi ve pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da hanımların örnek çalışmalar sergilemesi bekleniyor. KOMEK kursiyeri hanımlar başta olmak üzere Konya’da yaşayan 18 yaş üzeri bütün hanımları bu yarışmaya katılmaya davet ediyorum. Kalın sağlıcakla.

ÇEVRECİ  SÖZÜ: Geri kazan, altın kazan.