Hiç tefekkür edip düşündük mü?

Rabbimizin bizler için lütfettiği nimetlerinden istifade ederken bizleri güzel kusursuz sayısızca nimetlerle nasılda şereflendirdiğini, yücelttiğini…

Gelin hep beraber şöyle bir tefekkür edelim…

Rabbimiz her nimeti kulları ve yarattığı bütün canlılar için yarattı ve onlar için erişilebilir bir hale getirdi…

Mesela gökyüzündeki güneşi yarattıkları için uygun bir pozisyona yerleştirdi ve milyonlarca yıl aynı pozisyonda tuttu ve tutmaya devam ediyor…

Eğer güneş çok küçük bir miktar dünyaya doğru yaklaşsa dünya yaşanmaz bir yer olurdu canlılar yanıp kül olurdu…

İçimize soluduğumuz havanın oksijen oranı azottan fazla olsaydı vücudumuz birçok olumsuzlukla karşılaşacaktı…

Mesela bir meyveyi elimize alıp şöyle bir bakıp tefekkür ettiğimizde renginin gözlerimize göre yaratılmış olduğunu, tadının dilimize göre yaratılmış olduğunu, kimyasının midemize, vücudumuza göre yaratılmış olduğunu ve her şeyiyle ne kadar kusursuz bir şaheser olduğunu görürüz…

Her şeyi bizler için kusursuzca, eksiksizce yaratan Allah, bizleri seviyor ve sayısızca kusursuz nimetle bizleri şereflendiriyor…

Bizleri bu derece sevip ve bu derece yücelten Rabbimiz bunun karşılığında bizlerden ne istiyor?

Rabbimiz bizden bunca lütfuna karşılık çok bir şey istemiyor…

İstediğini de bizlere ikram ettiği sayısızca nimetlerin karşılığı olarak değil bizlerin kurtuluşu için istiyor…

Ne güzel bir yaratanımız, sahibimiz, Rabbimiz var değil mi?

Peki, Rabbimiz bizden ne istiyor?

Rabbimiz bizden en önce O’na kulluk etmemizi ve kulluğun temeli olan ibadeti tam anlamıyla yerine getirmemizi istiyor...

Bunun yanında biz kulları olarak Rabbimizin lütfettiği nimetlerden istifade ederken nankörlük etmemeli ve lütfettiği nimetlerin kusursuz güzelliklerinin farkına varıp tefekkür etmeliyiz bu tefekkür sonucunda ise çokça hamd etmeliyiz…

Zira Rabbimiz kullarının çokça şükür etmesine de istiyor…

Bunca eksiksiz nimete karşılık nasıl şükretmez ki insan?

Şükürsüzlük Allah’a karşı haşa saygısızlık etmektir ve Allah-u Teâlâ’nın gazabına uğramaya sebeptir haddi aşarak şükürsüzlük etmek…

Şükrümüzü sadece nimetleri tefekkür ederken değil her anımızda Rabbimize hamd ederek eda etmeliyiz…

Rabbimizin emrettiği ibadetleri de eda ederek kulluğun bütün gerekliliklerini tam anlamıyla yerine getirmiş oluruz…

Malum ibadet insanı her türlü kötülükten, fenalıktan uzak tutar…

Kulluğun bütün gerekliliklerini yerine getiren insan kötülük yapamaz zaten…

Rabbimiz Zariyât suresinin 56. Ayeti kerimesinde; “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” Buyurmuştur…

Hayırlı ve Nurlu Cumalar…

Allah’a Emanet Olun…

Gönül’e Dokunuş / Emrah Savsar / 19 Ekim 2018 Cuma