“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” (Bakara Sûresi 185)
Bereket, rahmet, hidayet ve mağfiret ayı olan on bir ayın sultanı Ramazan ayı tabiri caiz ise göz açıp kapayıncaya kadar gelip geçti…
Bu mübarek ayın bitmesine sayılı günler kalmışken umarım bu mübarek ayın manasını iyi idrak etmiş ve manasına uygun davranışlarla ihya edebilmişizdir.
Rabbim bizleri bu mübarek ayın hürmetine hidayete erişenlerden eylesin inşaAllah…
Başı Rahmet, ortası mağfiret ve sonu ise cehennemden kurtuluş olan bu ayın sonuna geldiğimiz şu günlerde özellikle bugün biz iman etmişler için büyük bir fırsattır.
Hem Cuma hem de bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi bugün yani çifte fırsat…
Bu fırsatı çok iyi değerlendirmek gerek…
İki cihan güneşi Efendimiz (s.a.v.) bu konuda “Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on günündeki tek gecelerde arayın!” buyurmuştur.
İnşallah o gün bugündür diyerek o güne denk gelmeyi Allahtan dileyelim…
Aslında işin özü sonu cehennemden kurtulmak olduğu için; 10 gün boyunca her günü, her geceyi Kadir Gecesi gibi ihya etmemiz lazımdır kurtuluş için…
Tabi bu mübarek ayı layıkıyla yaşamak lazım yoksa kuru kuruya son 10 günü bekleyip kurtuluş ummak boşa bir beklenti olacaktır…
Ramazan paylaşma ayı ise o mükellef sofralarımızı, Rabbimizin paylaşalım diye lütfettiği rızkımızı kaç kişiyle paylaşabildik..?
Ramazan infak ayı ise malımızdan, kazancımızdan ne kadarını infak edebildik..?
Ramazan şeytanın bağlandığı bir ay ise ne kadar şeytana uymadan durabildik..?
Mesela rızkı ancak kendine yetecek kadarken yine de sofrasını, rızkını paylaşan aile kadar paylaşımcı olabildik mi..?
Sonra kuytu bir yerde bulunan esnaf lokantasına ucuz olur düşüncesiyle gelmiş; belki düşkün, belki yolcu, belki evine yetişememiş insanlar iftarı beklerken gelip gizlice burada bulunanların masrafını ben ödüyorum soran olursa da hesabınız ödendi deyin diyerek çıkıp giden adam gibi infak edebildik mi..?
Yoksa bağlı olmasına rağmen yine de şeytana uyup, dükkânına gelen elindeki bozuk parayla lokma tatlısı almak isteyen 7-8 yaşlarında ki kız çocuğuna bu paraya tatlı gelmez diyerek dükkânından kovan adam gibi bizde herkesten bihaber komşusu aç iken tok yatarak şeytana uyanlardan mı olduk..?
Bence şöyle oturup Ramazan ayının muhasebesini bir yapalım eğer layıkıyla yaşamışsak ne mutlu bize, yok ihya edememiş isek vay halimize…
Velhasıl; madem kimsenin bir saniye sonrasına garantisi yok, o halde her günü Ramazan, her günü ve her geceyi Kadir Gecesi gibi yaşayalım…
Bu mübarek ay, gün ve geceler işimizde gücümüzde, ibadetlerimiz de kısacası yaşantımız da manevi yönden yenilenmeye vesile olsun inşallah...
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım :
Genç Online Türkiye'nin En iyi 1
oyunlar1 sitesi
