Bir toplumun gidişatını o toplumun değerleri, vazgeçilmezleri ve olmazsa olmazları belirler…
Çünkü bu saydıklarım toplumu toplum yapan en önemli şeylerdir…
Bu değerlerin en başında saygı, sevgi, edep, ahlak, adap, üslup gibi şeyler gelir…
Bunlar toplumda olmazsa olmaz niteliğindedir…
Bir toplumda bu değerlere yer verilmiyorsa o toplum ekseninden kaymış ve temelinden sarsılmış demektir…
Temelden sarılan bir toplum tıpkı bir bina gibi yıkılmaya, bozulmaya mahkumdur şüphesiz…
Toplumun yapı taşını oluşturan bu değerler olmazsa o toplumda büyüğe saygı, küçüğe sevgi kalmaz…
İnsanlar arasında iletişim kopukluğuna neden olur ve en önemlisi de hakkın hukukun adaletin hiçe sayılmasına yol açar…
Bu değerler domino etkisi oluşturarak birçok konuda da toplumun bozulmasına sebep olur...
Maneviyattan uzaklaşma, Anne babaya itaatsizlik, büyüğe saygısızlık, kadına şiddet, çocuk istismarı, insanların birbirinin haklarına tecavüz etmesi ve daha sayabileceğim birçok olumsuz konunun da temelinde bu değerlerin yitirilmesi yatar…
Saydığım bu konular bırakın toplumu insanlığı mahvetmeye yetecek kadar tehlikeli konulardır…
Maneviyattan uzaklaşan bir toplumda Allah korkusu kalmaz hakka hukuka riayet edilmez…
Böyle bir toplumda her türlü kötülüğün ortaya çıkması kuvvetle muhtemeldir…
Özellikle toplumun geleceğini şekillendirecek olan çocukların ve gençlerin toplumun olmazsa olmaz değerlerinden uzaklaşması o toplumun geleceğini tehlikeye atar…
Maalesef tehlike altında olan toplumumuzda çok üzülerek söylüyorum önemli değerler bozulmaya yüz tutmuş durumda…
İnsanlar arası ilişkilerde bunu bariz bir şekilde görmekteyiz…
Komşuluk mesela; nerede o eski komşuluklar diye düşünmeyenimiz yoktur herhalde…
Zira komşu koşuyu tanıyamaz olmuş muhabbet nasıl kurulsun ki? Adam alt komşunu tanımıyor…
Haliyle komşular arasında sevgi saygıda kalmamış neredeyse…
Komşusu rahatsız olmasın diye çaba gösteren, komşusundan haberdar olan, komşusunun derdiyle dertlenen insanları arar olduk maalesef…
Mesela trafikte saygı; ışıkta bekliyorsunuz bırakın yeşili turuncu yanar yanmaz arkada korna sesini duyuyorsunuz hemen yahu araçta hasta olabilir, yaşlı olabilir, bebek olabilir ve daha birçok şey…
Bizzat kendimden biliyorum aracımın arkasında kocaman engelli amblemi varken bile Tümseklerde yavaşlıyoruz diye yine arkada meşhur korna sesi…
Bende o amblemi kaldırdım tabi öylede böylede saygı yok nasılsa…
Trafik demişken toplu taşıma araçlarında yaşlılara, engellilere, hamilelere yer vermeyen sözüm ona gençlere ne demeli..?
Büyüğünün karşısında hal ve hareketlerine dikkat etmeyen gençlerimiz var mesela…
Buna bir örnek geçtiğimiz günlerde ulusun ve devletin temsilcisi olan Sayın Valimizin yaşadığı olay…
Tamam, basın mensubu arkadaşımız yaptığı hareket karşında büyük bir mahcubiyet duymuş ve hatasını anlayarak telafi etmeye çalışmış…
Hatayı anlayıp o hatadan geri dönebilmekte büyük erdemdir. Ha keşke başında dikkat etseydi ama yine de bu erdemli davranışından ötürü meslektaşımı tebrik ediyorum. Eminim bu mevzu ders olmuştur arkadaşımıza zira bir musibet bin nasihatten yeğdir…
Umarım kendini bilmez edepten, adaptan yoksun sözüm ona gençlerimizde bu erdemden bir hisse kazanabilirler…
Hatasız kul olmaz ama önemli olan hatanın farkına varıp bir daha o hataya düşmemek...
Toparlayacak olursak eğer;
İnsanı insan yapan değerlerden uzaklaşmak yukarıda değerlendirdiğimiz konuları ve benzer birçok konuyu özünden ayırır…
En önemlisi de toplumsal çöküş ile telafisi mümkün olmayan sorunları ortaya çıkırır ve insanlığı geri dönülmez bir yola sokar…
Yunus’un da dediği gibi “İlla Edep illa Edep..!”
