kazim_ozturk@mynet.com

Seçimlere 7 ay kala siyasi partilerde ilginç hareketlilikler yaşanıyor. Aralarında Saadet Partisi, Büyük Birlik ve İdris Naim Şahin ile İdris Bal'ın kurduğu partilerin de olduğu 9 siyasi partinin birleşmek için görüştüler. Görüşmeleri organize eden Alternatif ve Değişim Partisi Genel Başkanı Burkan, 13-14 Aralık'ta bir araya geleceklerini söyledi. (Yeni Şafak , 03 Aralık 2014)

Merkez sağdan çok sayıda siyasi partinin, 7 Haziran 2015'te yapılması planlanan Milletvekili Genel Seçimleri'ne birleşerek girmek için görüşmeler yaptılar.

Aralarında Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Demokrat Parti ile ve İdris Naim Şahin'in kurduğu Millet ve Adalet Partisi ile İdris Bal'ın kurduğu Demokratik Gelişim Partisi'nin de olduğu yeni ittifak çalışmalarını ise Alternatif ve Değişim Partisi (AL Parti) Genel Başkanı Mustafa Burkan yürütüyor.

Başlattıkları "seçim ittifakı" çalışmalarının olumlu sonuç verdiğini söyleyen Burkan, İdris Naim Şahin ve İdris Bal ile birebir görüştüğünü, diğer partilerden de olumlu cevap aldıklarını belirterek, "Genel seçimlere kısa bir süre kaldığı için 13-14 Aralık 2014 günü bir araya gelme niyetindeyiz. O güne kadar ikili üçlü görüşmeler yapılmaya devam edecektir” dedi.

Yenisafak.com.tr'ye konuşan Burkan, düşük oya sahip ama kitleleri olan merkez sağdan partileri bir araya getirerek yeni bir muhalefet dili oluşturmayı hedeflediklerini de kaydetti. Burkan, birleşme çalışması içinde olan partileri ise şöyle sıraladı: Saadet Partisi, Millet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Liberal Demokrat Parti, Alternatif ve Demokrasi Partisi, Demokrat Parti, Merkez Parti, Millet ve Adalet Partisi ve Demokratik Gelişim Partisi.

Sezai Karakoç'un Yüce Diriliş Partisi'nden ise olumsuz cevap verildi.

AİHM’in 2007’de verdiği Karar: “Türkiye’de uygulanan yüzde 10 seçim barajında hak ihlali yoktur.” Demiş, Mahkemenin; temyiz niteliğindeki; “Büyük Daire”si de; “ihlal yok” kararına varmıştı.

Haşim Kılıç’ın imzasının bulunduğu 1995 tarihli Anayasa mahkemesi Kararı: “yüzde 10 barajının Anayasaya aykırılığı yoktur.”

Haşim Kılıç, AYM'nin seçim barajının kaldırılması yönünde karar alması halinde bu kararın “anında uygulanacağını” söylemişti. Bir başka deyişle, böyle bir karar çıkarsa sadece 6 aylık bir süre kalmış bulunan 2015 seçimlerinde de barajın olmayacağını söylüyor. Bu görüş de Kılıç’ın yan çizmesi değil mi?

Kılıçdaroğlu, "Yüzde 10 seçim barajını içimize sindiremiyoruz. Doğru da bulmuyoruz. Kalkması gerektiğine inanıyoruz" dedi.

Daha önce seçim barajının yüzde 3'e düşürülmesi için kanun teklifi veren CHP şimdi Anayasa Mahkemesi'nin seçim barajını kaldıramayacağını ve kanun çıkarılması gerektiğini söylüyor. CHP'nin bu çıkışı ile baraj kalksa dahi 2015 seçimlerini etkilemeyecek. CHP'nin bu açıklaması baraj konusunda "yan çizmek" olarak yorumlandı. 

Hukukçuların görüşü:

Ergun Özbudun: “AYM barajı kaldıramaz. AYM'nin ihlal tespit yetkisi var ama kanun iptal yetkisi yok. Seçim kanunu ortada olduğu sürece ihlal tespiti yapılsa bile bu, uygulamada sonuç doğurmaz. Seçim barajı kendiliğinden ortadan kalkmaz, seçim barajı ile ilgili meseleyi çözmesi gereken, Anayasa Mahkemesi değil, siyaset kurumu, yani Meclis'tir.”

Şeref Malkoç: “AYM'nin usulüne uygun bir başvuru olmadığı için yasa iptali kararı veremeyeceğini, vermesi halinde "kendi sınırlarının dışına çıkmış olur. Türkiye'nin en önemli sorunu erklerin birbirinin alanına girmesi. AYM, yüzde 10 barajını kaldıracak bir yasa iptali yoluna giderse, geçmişteki 367 barajı gibi bir garabet doğar.”

Vatandaş ne diyor?

Hikmet Şahin:

“Devletin milletle barıştırılması gayretlerine sokulmak istenilen bu baraj oyununa gelmemek için tüm vatandaşlar ve tüm parlementodaki partiler güç birliği yaparak Anayasa Mahkemesinin bu noktada söz söyleme hakkının olmadığı tezi üzerinde ittifak etmeli ve böyle bir sistemli yıkım hareketini akim bırakmalıdırlar. Ey millet ses ver! 2002 öncesine ülkeyi düşürecekler!! Kaos ortamını getirecekler!!! Anamızı ağlatacaklar!!!. Bu oyunu da ters yüz etmeliyiz. Ses ver...”

Enver Etik:

“Şimdiye kadar anayasal darbelere karşı mücadele veren bir Haşim Kılıç vardı, şimdi ise anayasal darbelerin mimarlığına soyunan bir Haşim Kılıç var. Burada tek hedef var. 2015 seçimlerinde AK Parti'nin anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla iktidar olmasını önlemek. Bu seçimlerin mühendislik hesabı da böylece belli oldu.”

Mesele; "acaba ak parti'yi nasıl alt ederiz" meselesi! Haydi bakalım, el mi yaman bey mi yaman, görelim! Her halde bu kadar ayak oyunları, bu kadar ihanet, bu kadar, ülkeseverleri yok etme çabasına halkımız bir şey diyecektir!