Bugün; 29 Mart 2024, Cuma
Kazım Öztürk
Metni küçült
Kazım Öztürk
ÖZTÜRKÇE
Bunun Neresi Demokrasi? Neresi Özgürlük?
Tarih : 2016.01.18  00:16:21

kazim_ozturk@mynet.com

Özgürlük:  Kişinin diğer bireylerin haklarına saygı duyduğu sürece dilediği şekilde davranmasını, kimse tarafından zorla engellenmemesi ya da durdurulmamasını belirtir. Mutlak bir özgürlük yoktur.

“çözüm süreci” ile evlerde, çeşitli yerlerde yığınak yapacak, asfaltların altına bomba düzeneği koyacak, halkı top yekûn imha edeceksin! Adına da; “özgürlük” diyeceksin! Kadını, çocuğu, küçüğü, büyüğü… katliama tabi tutacaksın, sonra da; “devlet katliam yapıyor” diyeceksin!

“Kürt” postuna bürünerek, Kürtlere silah doğrulatacaksın, ondan sonra da; “Kürt hakkından” dem vuracaksın!

Böylesine bir akıl tutulması karşısında-ki tam bir akıl tutulmasıdır- akademisyenler(!);"Bu suça ortak olmayacağız" diye bildiri yayınlayacak!

 Diyorlar ki; Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmekteymiş!

 Şöyle bir mantık geliştirelim; Sur’daki manzarayı hepimiz görüyor, izliyoruz! Her ev adeta cephanelik! Halkın can güvenliği yok, herkes tedirgin! Savaş alanı gibi her yer! Bu durumda devletin yapması gereken; teröristleri kıstırmak, elindeki bütün ihanet malzemelerini alıp imha etmek için sokağa çıkma yasağı getirmesidir. Böyle bir durumda nasıl olur da; “halk, susuzluğa, açlığa mahkûm ediliyor” diyebilirsiniz? Devletin bu davranışına ne hakla; “devlet katliam yapıyor” deme hakkınız var?

Akıllı olan, mantığı yerinde insanlar; “sokağa çıkma yasağı kaldırılsın”, “çözüm süreci tekrar başlasın” deme lüksüne sahip olabilir mi? Eğer maddi ve manevi zararları varsa- ki var- bu zararlar, teröristlerin verdiği zarar, devletin böyle bir zarar verme durumu olabilir mi? Devlet kendi ülkesine, binasına.. dururken zarar verir mi? Tazminatı devlet değil, zarar veren teröristler ödemelidir.

Ortak bildiri yayınlayan Akademisyenlere(!!!): "Türkiye demokrasisine yeni bir leke düştü." Diyerek destek olmak, teröre destek olmakla eşdeğerdir.

“Kasıtlı ve planlı kıyım” dedikleri, aslında, devletin planı değil, devleti diz çöktürmeye yönelik, Türkiye’yi Güneydoğu’da zor durumda bırakmak isteyen, dış güçlerle elbirliği eden karanlık güçlerin planıdır! Karanlık güçler, Türkiye’nin ilerlemesi, kalkınması, dünyada söz sahibi olmasını arzu etmiyorlar! Bütün çabalar bunun üzerine kurgulanmıştır!    

Neyin müzakeresini yapacaksınız teröristlerle? Daha önce, “çözüm süreci” adıyla bir süreç başlatıldı, hatta bölge bölge “akil adamlar” devreye girdi! Birkaç sene huzur, kardeşlik, sevgi ve barış ortamı kuruldu! Ama bunu kötüye kullandılar! Bahar havasını, savaş havasına çevirdiler!

Devletin sana verdiği imkânları kullanacaksın, üniversitelerde “akademik unvana” kavuşacaksın, “ilim adamı” sıfatını taşıyacaksın, ondan sonra da, terörün yanında olacaksın! Bunu nereye koyabilirsiniz? Bunun, ilimle, barışla, kardeşlikle, hoşgörüyle bir ilişkisi olabilir mi? Hepsine soruşturma açıldı, iyi de oldu! Ekmek veren eli ısıranın sonu budur! Yemek yediği çanağa pisleyenlere, bu pisliği temizletilmelidir. Herkes, aklını başına almalı, adımını doğru atmalı. Neredesin aklıselim? Neredesin sağduyu?

Bu makale toplam 307 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi