Bugün; 23 Nisan 2024, Salı
Kazım Öztürk
Metni küçült
Kazım Öztürk
ÖZTÜRKÇE
Vakıfsız kalan bir vakıf eseri
Tarih : 2016.05.24  22:05:01

kazim_ozturk@mynet.com

Yazar, gazeteci, edebiyatçı, sanat, kültür ve ilim insanlarıyla Halkapınar Turizm festivali dönüşü Karapınar’a da uğradık. Karapınar denilince akla ilk olarak Sultan Selim Camii ve Külliyesi gelir.

Hem külliye hakkında bilgi almak, hem de tahiyyetü’l mescit namazı kılmak için camiye girdik. Namazımızı kıldıktan sonra cami kapısı üstündeki kitabeyi okumaya çalıştık. Her birimiz değişik okuyuş sergiledi. Ama sonunda okuduk. Tabii bu duruma çok üzüldüm; zira atalarımızın yazısını okumakta zorlanıyorduk! “mezar taşını, kitabeleri, Osmanlıca yazma ve basma eserleri okumakta zorlanan bir nesil!” neden böyle olduk? Bu, ayrı bir yazı ve konferans konusu.

Etraftaki esnaf ve halktan aldığımız bilgiler bizi şaşkına çevirdi! Caminin, hemen karşısında, 50 metreden daha kısa olan bir mesafedeki külliyenin kafe olarak kullanıldığı, akşamları müzik sesinden, gürültüden doğru dürüst namaz kılamadıklarını, Konya Büyükşehir belediyesi Genel Sekreteri Haşmet Okur’a, Vakıflar Bölge Müdürlüğüne, yetkili makamlara söylememize rağmen hiçbir değişiklik olmadığını belirttiler. Vakıf eserinden caminin hiç yararlanamadığı, vakfın, başkalarına peşkeş çekildiği hususunda serzenişte bulundular.

Tabii bunlar halkın ve etraftaki insanların dedikleri, ama bir gerçek var ki o da; atalarımızın vakıf eserlerinin neden satıldığı ve niçin camilerin bu gelirlerden mahrum kaldıkları!

Bu serzenişleri bir kenara bırakıp, Sultan Selim Külliyesi hakkında kısaca bilgi aktarmanın yararlı olacağı düşüncesindeyim.

 Karapınar’ın Osmanlılar döneminde ve özellikle 2. Selim zamanında çeşitli mimari eserlere kavuşmuştur. Bunlardan en önemli olanı şüphesiz ki Selimiye Camii ve etrafına yapılan han, hamam, medrese, çarşı ve değirmenlerdir. Evliya Çelebi’nin “Seyahatnamesi’’ nde bu camii ‘’Süleyman Han Camisi’’ diye adlandırılır. Camii’nin temelini Yavuz Sultan Selim Çaldıran Seferi’ne giderken attırmıştır. Camiyi Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu olan 2. Selim tamamlatmıştır. Caminin tamamlanmasına 1560 yılında başlanmış ve çevresini kervansaray, imaret, arasta ve hamamla birlikte 3 yıl içersinde tamamlanmıştır.  Tam bir külliye halinde kurulan bu yapı 1563 yılında tamamlanıp hizmete sunulmuştur. Sultan Selim Camii ve Külliyeleri Mimar Sinan’ın eserlerinden birisidir. Sultan Selim Camii çift minareli, kare şeklinde imar edilmiştir.

 Camiinin girişinde 6 adet beyaz mermer  sütuna oturtulmuş 5 adet küçük kubbe bulunmaktadır. Camiinin inşasında Karapınar Yöresi’nde bulunan ve  ‘’Göktaşı’’ adı  verilen koyu gri renkli maddeden yapılmıştır. Giriş kapısının üzerindeki mermer taşlar dişli olarak birbirine geçirilmiştir ve aradan yüz yıllar geçtiği halde bu taşların arasına jilet bile işlemez durumdadır. Caminin giriş kapısı üzerindeki kitabede şu dua yazar: ‘’ Ey Rabbimiz! Bu binayı bizden kabul et ve fazlin ile tövbemizi kabul ederek bize doğru yolu göster.  Bu yüksek cami tamam olunca Rabbimiz en yüksektir. Allah onu kabul etsin.’’

   Caminin kapısı iki kanatlı ve ahşaptır. Kapılar geçmeli olarak yapılmıştır. Bronz kilit ağızları ve halkaları ile bezenmiştir. Caminin içinde pencereleri içten kapatan tahta kapaklar geometrik şekillerle süslenmiş ve irili ufaklı toplam 21 adet pencere yapılmıştır. Üst bölümdeki kafes şekilli pencereler küçük küçük geometrik şekillere bölünmüş ve bu bölümlere renkli camlar yerleştirilmiştir. Büyük kubbe tromplar üzerinde yükselmiş ve tek kubbe usulü yapılmıştır. Caminin içi, kubbe ve tromplar göz kamaştıran bitkisel çiçek motifleriyle süslenmiştir.

   Caminin çevresinde külliyeler bulunur. Bunlar kervansaraylar, bedestenler, imarethaneler, medreseler ve çeşmelerdir. Bu külliyenin yapılma amacı İstanbul- Bağdat posta ve ticaret yolunun güvenliğini sağlamaktır. Yapılan bu külliye çok sistematik bir şekilde imar edilmiştir. Örnek olarak; caminin kapısı, kervansarayların kapısı ve çesme aynı hizadadır. Caminin  kapısından çeşme çok rahat görülmektedir. Kervansarayın kuzeyden-güneye uzunca bir avlusu ve dört tarafa açılan bir kapısı vardır. Kapılar ve kervansaraylar kesme taşlarla yapılmıştır. Bu taşlar birbiriyle çok sıkı birleştirilmişlerdir.

Kervansarayların içine aşevi, ambar, imarethane, at ahırı dinlenme odaları vs binalar yapılmıştır. Külliyenin dış bölümünde Valide Sultan Hamamı vardır. Bu hamam 2. Selim’in annesi Hürrem Sultan tarafından hayrat olarak yaptırılmıştır. Hamam tam bir kare biçimindedir. Mimar  Sinan’ın eseridir. Doğuda ve batıda olmak üzere 2 adet kapısı vardır. Belediyemiz külliyenin bulunduğu yerde köklü bir restorasyon yaparak burayı bir iş merkezi haline getirmiş ve vatandaşlarımızın hizmetine sunmuştur. Sultan Selim Camii ve Hürrem Sultan Hamamı da restorasyon yapılarak yerli ve yabancı turistlere açılmıştır.

Bu makale toplam 352 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi