kazim_ozturk2016@mynet.com

Her gün yıkım, her gün ihanet, her gün gözyaşı, her gün sıkıntı!...Türkiye’yi kim veya kimler nereye götürmek istiyor? Suriye’de, bu olaylar çıkınca şöyle demiştim; “bu ateş Türkiye’yi yakmasa!”

Türkiye üzerinde oyunlar oynanıyor! Ülkemin Güney Doğu kesimini savaş alanı yaptılar! Suriye’deki; o, harabe binalar, kullanılamaz yollar, delik deşik olmuş yapılar!... Türkiye’de de görülmeye başladı!

Muş'ta ele geçirilen bomba yüklü minibüsten yaklaşık 1 ton ağırlığında birbirine bağlanmış 5 bidon ve 2 büyük mutfak tüpü çıktı.

 Şırnak il merkezinde bölücü terör örgütü mensupları yollara ve evlere el yapımı patlayıcılar tuzakladılar!  Teröristler, vatandaşların evlerinin duvarlarını yıkarak mevziiler açmışlar! Çok miktarda silah, mühimmat ve teçhizat bulundu!

Teröristler, evlerin arasında geçişi sağlamak amacıyla duvarları yıkarak koridorlar açmış ve saklandıkları evlerden güvenlik güçlerine ateş açmak için delikler oluşturmuşlar!

Bunlar olurken, İstanbul Vezneci’lerde yine kanlı günle insanlarımızın mübarek bir ayda, kanları aktı! Canları yandı! Kutsal mekan olan tarihi cami harap oldu!

Hükümetimizin kararlılığı gözden kaçmıyor! Ama buna rağmen, terör örgütleri, nasıl ve ne şekilde bilmiyorum, istanbul’a, Ankara’ya… gelerek tonlarca bomba yüklü aracı patlatmaya teşebbüs edebiliyorlar! 

Türk Silahlı Kuvvetlerince, Irak'ın kuzeyindeki Kandil bölgesinde, bölücü terör örgütüne ait sığınak ve barınaklar ile Diyarbakır'ın Lice kırsalında tespit edilen 4 hedef (terörist grubu ile sığınağı) ateş altına alınarak hava harekatıyla vuruldu.

Irak'ın kuzeyi Kandil bölgesine, Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları ile hava harekatı düzenlendi. Bölgede tespit edilen 9 hedef sığınak ve barınaklar ateş altına alınarak imha edildi.

Bu ülke sadece AK PARTİ’nin ülkesi mi? Terörle yalnızca AK PARTİ hükümetleri mi ilgilenecek? Terörle mücadele, siyasi mücadele mi? Bu mücadelede; CHP’nin, MHP’nin ve Meclis dışında olan diğer siyasi partilerin, sivil insanların, gazetecilerin, basın mensupları, akademisyen, ilim adamı, kültür erbabı, sanatkar, tüccar ve sanayici, öğrenci ve öğretmen, kadın, erkek, genç, yaşlı, köylü, kentli…..kim varsa yetkisi, sorumluluğu yok mu? Bu ülke gemisi batarsa sadece AK PARTİ mi batar? Türkiye Suriye olursa, acısını yalnızca AK PARTİ’ye oy ve gönül verenler mi çeker?

Ülkemdeki; aklı başında, milli ve dini şuuru olan, vatanına karşı hizmet sorumluluğunda bulunan hiçbir kardeşimin, teröre destek vereceğini sanmıyorum. Gidin Diyarbakır’a, Muş’a, Hakkari’ye, Batman’a, izmir’e, İstanbul’a, Antalya’ya, Antep’e… hepsinin dilinde şu duayı duyarsınız; “Allahım! Ülkemizin değerlerini yoldurtma, Kur’anımızı çaldırtma, bayrağımıza saldırtma, ezanımızı minarelerden kaldırtma! Allahım! Ne kadar ve ne çeşit terör grubu varsa, hiçbirine fırsat verme! Tuzaklarını başına geçir! Kurtuluş savaşında nasıl; Türk, Kürt, Abaza, Çerkes, Laz… yan yana savaştıysak, yine aynı güç ve kuvveti bizden esirgeme! Şu mübarek ayda, ülkemiz üzerinde oynanmak istenen oyunlara fırsat verme! Kürtleri kullanmak, üstlerinden oy devşirmek isteyenlerin tuzaklarını bozuver! Bu cennet vatana ancak, duyarlı, hizmet aşkıyla yanan, hizmeti ibadet bilenler sahip çıkar. Sen onlara yardım et yüce Rabbim! ”

Bu Gemi Batmasın!

Bu gemi; yıllardır yüzüyor, 
Derin denizlerde, okyanuslarda, 
Fırtınalarda, boralarda, 
Bu gemi, Nuh’un gemisi, 
Bu gemi; Vatan gemisi, 
Bu gemi, millet gemisi, 
Atalarımın bize vergisi.... 
Şehit kanıdır boyası, 
Ay yıldız arması.. 
Geminin katları çok, 
Her katta değişik insanlar, 
Rengi başka, şivesi başka, 
Fikri başka, düşüncesi başka... 
Geminin omurgası; 
Din, millet, iman, bayrak, ezan... 
Bunlar iksir, lazım her an... 
Geminin ilkesi; dostluk, birlik, 
Huzur, kardeşlik... 
Bin huzur gemisine, 
Sür ileriye, gitsin uzaklara, 
Açılsın açık denizlere, okyanuslara....