Bugün; 29 Mart 2024, Cuma
Kazım Öztürk
Metni küçült
Kazım Öztürk
ÖZTÜRKÇE
Huzur Kapısını Aralayabilmek
Tarih : 2016.12.20  10:21:05

kazim_ozturk2016@mynet.com

Sevgili dostlar, kritik bir süreçten geçiyoruz! Türkiye, şimdiye kadar olmadığı şekilde büyük bir kumpasa sokulmaya çalışılıyor! Bizi birbirimize kırdırmaya, iç çatışma çıkarttırmak için her türlü oyunu oynuyorlar! Bir hafta arayla canlı bombalar patlatılıyor! Hedefte, polislerimiz, askerlerimiz var! neden bu çirkin fiiller arttı? Niçin belli zamanlarda, değişik şehirlerde insanlarımız, saldırıya uğruyor?

Olayları şöyle bir süzgeçten geçirirseniz, ne yapılmak istendiğini, Türkiye’nin neden hadefte olduğunu açıkça görürsünüz; Türkiye, AK PARTİ hükümetleriyle atağa geçti! Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan sayesinde itibar kazandı! Üç beş kuruş için dışarıya el avuç açan ülke, kendi yağıyla kavrulmaya başladı! Eskiden her şeyini dışarıya yaptırıyor, paralar hep dışarıya gidiyordu! Reis sayesinde tabular kırıldı! IMF kapı dışarı edildi. Onun kapı dışarı edilmesi, itibarlarını sarstı! BM’de; “dünya beşten büyüktür” diyerek, dünyayı yöneten, daha doğrusu sömüren ülkelere kafa tuttu! Orta Doğu’daki savaşın durdurulması için gece dündüz demeden diplomasi trafiği sürdürdü ve sürdürüyor! Hiç kimse kucak açmazken, Suriye’den zorla çıkarılan Müslümanlara kucağını açtı! Dünyanın büyük bölümünde itibar kazandı! Türkiye’de halkın %50’den fazlası Erdoğan’ın bu yiğitliğini takdir ediyor!

Halk biliyor ki; Cumhurbaşkanı ve hükümetin tek amacı; Huzur kapısını aralayabilmek, Türkiye’de ve Orta Doğu’da barışı tesis etmek! İşte bunun için emperyalist devletler, Erdoğan’ı sevmiyor ve istemiyor! “Erdoğan gitsin” diye bağırmalarının, Türkiye’de terörü tırmandırmalarının sebebi bu!

Evet kısa aralıklarla meydana gelen terör saldırılarından hepimizin içi kan ağlıyor! Hepimiz gözyaşlarına boğuluyoruz! Ama bu durumumuz, daha dik durmak, daha kararlı olmak ve daha çok kenetlenmek içindir! Kenetleniyoruz, kenetleneceğiz, kıyamdayız! Tarih boyu aynı ruh ve aynı hassasiyetle davrandığımız gibi 15 Temmuz’da nasıl sokakları, caddeleri doldurmuş, vatan nöbeti tutmuşsak, yine; kadınımız, erkeğimiz, çocuğumuz, gencimiz ve yaşlımızla… bu vatan nöbetimize devam ediyoruz, edeceğiz!      

   Biz Müslümanız. Müslüman; düşünen, fikir üreten, beyni terleyen, dertli insandır. Toplumun derdi, Müslümanın derdidir. Toplumla ilgilenmeyen, olumsuzluklara ses çıkarmayan, olumlu olaylara ilgisiz kalan, bana neci tavırlar… müslümana yakışmaz. Kur’an, mıymıntı Müslüman istemez. İnceleyin peygamberlerin hayatını; hiçbirisi bir köşeye çekilip toplum meselelerine ilgisiz kalmamışlardır.

Kur’an; insanı inşa eder. Bu,

“Ne olursan ol gel,

İster kâfir, ister putperest,

İster yüzbin kere tövbeni bozsan da yine gel,

Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir.”  İlkesine uygun bir hayat çizgisi içinde olmayı öğütler.

Bize hayat veren, bize huzur kapısını açan ilkelerden bir kaçı:

“Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uğratma, bizi bağışla! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen, mutlak güç, hüküm ve hikmet sahibisin!” (Mümtehine/5)

“Kendilerine hainlik edenleri savunma! Zira Allah, hiçbir haini, hiçbir günahkârı sevmez!” (Nisa/107)

 “Onlar, ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de, Allah nurunu tamamlayacaktır!” (Saff/8)

“Tevrat’la yükümlü tutulup da, onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah’ın ayetlerini inkâr eden topluluğun hali ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez!” ( Cum’a/ 5)

Kur’an; sakınanlar ve arınanlar için bir yol göstericidir. Kur’anın gönderiliş amacı; insanların inançlarını düzeltmek, ahlakını güzelleştirmek, dünya hayatlarını düzene koymak, ilahi irade, rıza ve düzene uygun bir dünya hayatından sonra ve bu sayede onlara ebedi mutluluklarını kazandırmaktır.

Merhum Akif’in de belirttiği gibi, Kur’an bize hayat vermeli, hayatımızın her anını işgal etmeli. Kur’ansız bir hayatın hayat olmadığı, Kur’andan uzak yaşantının yaşantı olmadığı şuurunda olmalıdır. Kur’anın; “belhum adal” dediği; “hayvanlardan daha aşağı” duruma düşmemek, Kur’anla iletişimle mümkün olur. Huzur kapısını aralayıp, huzur kentine, huzur şehrine girmenin yolu Kur’anı okumak, anlamak, hayatımıza uygulamaktan geçer. 

Bu makale toplam 98 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi