Bugün; 18 Nisan 2024, Perşembe
Kazım Öztürk
Metni küçült
Kazım Öztürk
ÖZTÜRKÇE
Cemreler düşüyor
Tarih : 2020.02.18  17:18:13

Çocukluğumda; “cemreler düştü” derlerdi. Bendeniz de; “ne cemresi, cemre kim?” diye sorar ve merak ederdim. “Cemre”yi, Cemile olarak anlardım. Annemin, babamın ağzında hep halk meteorolojisi dolaşırdı. Halk meteorolojisi deyip geçmeyin, hiç şaşmaz bu.

Halk, iklim ve hava ile ilgili tahminlerini çevre oluşumlarına bakarak yapmaktadır. -Yüksek dağların tepesine koyu bulutlar çöktüğü zaman yağış beklenir. -Hayvanlara göre tahmin yapılır. İnekler burnunu havaya dikerse, koyunlar toplu yayılırsa yağmurun yağacağına işaret kabul edilir. -Serçeler toplu durursa kar yağacak demektir. -Ayın önü duluklu olursa, kaba yel eserse yağmur yağacağına yorulur. -Kavaklar yaprağını tepeden dökerse kışın sert geçeceği şeklinde yorumlanır. -Bölgenin batısından bulut kabarırsa yağmur gelecek demektir. -Havanın sıklet olduğu zaman, insanların sallana, sallana gezmeleri durumunda kuraklık ve yağışsızlık beklenir. -Koç katımında, koç ilk olarak sürüdeki siyah koyunla çiftleşirse yağış az olacak demektir.

Halk takvimini herhangi bir yöre insanının temelde kültürel miras olarak edindiği doğal olgularla, toplumsal kurumlar ve olgular arasındaki uzun süreli deneyimlere dayalı ilişkilerin kurulduğu dinsel, tarihsel, töresel, eğitsel, inançsal, hukuksal, tarımsal, siyasal, ekonomik bağın anımsama ve anımsatma görevini üstlenmiş olan zaman-hayat ikilisinin bir dizgesi olarak tanımlayabiliriz.

Halk takvimi dediğimiz yerel takvim bilinen, yaygınlık kazanmış takvimlerden daha farklı olarak yılı bölümler; ayları ve günleri başka bir biçimde adlandırır. Kimi zaman birimlerine, kimi doğal olaylara iyi ya da kötü özellikler yükler.

Yaygın bir inanca göre uzun süreli deneyim ve bilgi birikiminin ürünü olan halk takvimlerine uymamak, onun gösterdiği doğrultuda hareket etmemek bireyin büyük zararlara uğramasına neden olur.

Çünkü halk takvimleri oluştukları doğal ve kültürel ortamın ürünüdürler. Yerel takvimlerdeki zamanı noktalama ya da bölümlemeler, bazen düzenli bir biçimde yinelenen doğa olaylarına bağlı olurken, bazen de dinsel törenler, toplumsal ortamı etkileyen diğer toplumlarla ilişkiler, topluma getirilen bir yenilik, saygın bir kişinin ölümü gibi bir olaya bağlı olarak da belirmektedir. Halk takvimlerinin oluşumunda yer alan temel öğelerden pek çoğunu üretim türü ve buna bağlı olan toplumsal yapının kimi unsurları, kimi kurumları olarak sayabiliriz.

Toplumsal yapıyı belirleyen ekonomik uğraş, toplumda ağırlıklı üretim öğesi çevresinde kümelenen uygulamalar, bunlarla ilgili olgular ve inanç sistemi halk takvimlerinin iskeletini kurarlar.

Temelde halk takvimlerinin oluşumunda toplumun ekonomik yapısı ve ekonomiyi belirleyen uğraş biçimi etkili görünmektedir. Bugün çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde iki takvim kullanılır:

1) Bir yılı ayın 29-30 günlük dönem içindeki değişmelere göre 12 bölüme ayıran yani 354 / 355 gün sayan ay takvimi ya da kameri takvim,

2) Dünyanın güneş etrafında 365 / 366 günlük hareketi esasına dayanan batı ülkelerinin de kullandığı güneş takvimi ya da şemsi takvim.

Halkın gelenekleriyle ilgili belli günler için bu iki takvimden de yararlanılır. Dini bayramlar için ay takvimi, başka türden tören ve işler için güneş takvimi kullanılır. Ayların da resmi adlarının yanında daha farklı adlandırıldığı olmaktadır.

Bazı yerlerde Şubat Ayı diğer aylardan kısalığı bakımından “Gücük (küçük)” olarak adlandırılmaktadır. Tarım, hayvancılık, meyvecilik işleri de kimi takvimlerde ayları daha uzun, daha kısa dönemleri belirten isimler almaktadır. Koç Ayı- koç katımının yapıldığı ay, orak ayı- ekinlerin biçme işinin yapıldığı ay, kiraz ayı- kirazların yetiştiği ay gibi…

Halk takvimlerinin büyük çoğunluğunda yıl, kasım ve hıdrellez olmak üzere iki bölümdür. Kasım, Kasım Ayı’nın başında başlar ve Hıdrelleze kadar yani Mayıs Ayı’na kadar sürer; bu süre kış mevsimidir.

Hıdrellez ise 6 Mayıs’ta başlar, Kasım’a kadar olan süredir ve yaz mevsimidir. Kış devresi 45’er günlük Kasım, Zemheri, Hamsin adlı üç ana bölüme ayrılır. Tamamı 180 gün olarak kabul edilen kış devresinin ilk 135 günü yani Kasım-Zemheri-Hamsin aylarına “sayılı” ya da “hesaplı” adları verilmektedir.

Bu devre kışın en şiddetli olduğu süredir ve insanlar tarafından uygun tedbirler almak üzere hesaplanır. Kışı tamamlayan 45 günlük bir devre daha vardır ki, bu da 21 Mart’ta başlayıp, 6 Mayıs’a kadar geçen süredir.

Anadolu’da bu süreye “dokuzun dokuzu”, “april beşi”, “leylek kışı”, “oğlak kışı” gibi isimler verilir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan kesim için bu takvim yaşamsan önem taşır. Hayvan ve bitkileri sert soğuklardan korumak için “sayılı”yı bilmek zorunludur.

Havaya düşen cemreler, gönüllere de düşse ne iyi olur. 

 

Bu makale toplam 198 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi