Bugün; 25 Nisan 2024, Perşembe
Kazım Öztürk
Metni küçült
Kazım Öztürk
ÖZTÜRKÇE
Bugün ne yapalım?
Tarih : 2020.03.31  13:18:33

Hz. Ömer (RA); “Bugün Allah için ne yaptın?” diye kendine sorarmış. Yani kendini sorgularmış. Zaman çok kıymetli bir süreç. Kaybedildiği vakit bir daha ele geçmez. Zaman para kazandırır ama para zaman kazandırmaz.

Sevgili peygamberimiz; “beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin; hastalık gelmeden sağlığın, yaşlılık gelmeden gençliğin, fakirlik gelmeden zenginliğin, meşguliyet gelmeden boş vaktin, ölüm gelmeden hayatın” buyurur.

Geliniz bunları inceleyelim; şu günlerde “koronavirüs” adı verilen ve dünyayı kasıp kavuran bir mikropla mücadele veriyoruz. Bu da bir çeşit “Kurtuluş Savaşı”. Tabii görünen, cephesi bilinen somut bir düşmanla savaşmıyoruz, sinsi, nereden nasıl geleceği belli olmayan, gencimize, yaşlımıza, kadınımıza, erkeğimize musallat olabilecek bir dert. Bu yönüyle “Mikroptan Kurtuluş Savaşı” dememizde bir sakınca yok. Devletimiz; “evinde kal sağlıklı ol” dedi. Öyleyse hastalık gelmeden, bu sağlık tedbirlerine uymamız, peygamberî öğüde kulak vermek demektir. Hasta olmamak için tedbir almak, tevekkülde olmak anlamı taşır. Aksi halde kendi kendimizin katili olmuş oluruz ki adına intihar denir.

Bir diğer kutlu söz ve hayat ilkesi; “yaşlılık gelmeden gençliğin kıymetini bilmek”. Genç iken yani kuvvetimiz yerindeyken, yapabilme gücümüz ve durumumuz mevcutken, taşı sıkınca suyunu çıkarabilecek durumdayken…yapılan hayırlı işler bir anlam taşır. Yaş ilerlemiş, gücümüz kalmamış, kapasitemiz elimizden gitmiş vaziyetteyken hangi işi yapabiliriz, neye güç yetirebiliriz? Bu yüzden; “gencin ibadeti, yaşlının ibadetinden hayırlıdır”. Denir. Bu, “genç ibadet yapsın, yaşlı yapmasın” demek değildir. Gençlerin düşünce mekanizmaları, algılama gücü daha dinamik olduğu için neyi nasıl yapacağının farkındadır. Yaşlılarımızda; alzahemir (Bunama), kulaklarda işitme zorluğu, gözlerde görme problemi, yürüme ve tutma sıkıntısı.. belirmeye başlar. Bazı yaşlılarımız var ki yatağa bağımlıdır. Böylesi bir duruma düşmeden önce gençliğimizde ne kadar çok güzellik yapabilirsek bizim için kârdır. Unutmayalım ki ölüm; genç, yaşlı, erkek, kadın, Türk, Kürt, Arap, Acem…dinlemiyor.  

“Fakirlik gelmeden önce zenginliğin kıymetini bilin.” Gerçekten çok yanlışımız var; elimizde imkan varken har vurup harman savuruyor, israfa kaçıyoruz. İmkanlardan mahrum olunca da ağlıyoruz. Su israfımız öyle, para israfımız öyle, ekmek israfımız öyle, zaman israfımız öyle, beden israfımız öyle…Sevgili Peygamberimiz; “Deniz kıyısında da abdest alsanız israf etmeyiniz”, “İşlerin hayırlısı orta yolda olandır” buyurur. Yüce mevlamız da; “Yiyiniz, içiniz israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez” diyerek bizleri ikaz eder. Bakınız “Süper güç” denilen ülkeler, küçücük bir virüsle baş edemedi! Onların teknolojik imkanları vardı, paraya para demiyorlardı. “petrolüm var, hacdan paralar akıyor” diye böbürleniyorlardı! Ne oldu, petrol virüse çare bulabildi mi? Hac kısıtlandı, ne oldu? Paralar gelmez hale geldi. Bir zamanın zenginleri şimdi fakirleşti. “ben dünyada tek hakimim” diye savaşı ve terörü tek seçenek olarak görüyor, efeleniyordu Emperyalist ülkeler. Haydi Koronanın da hakından gelseniz ya! Hepinizi yerle bir etti değil mi? Demek ki, para, pul, süper olmak çözüm değilmiş.  Çözüm Allah’ın arazisinde O’na kul olabilmek, insan kalabilmekmiş!

“Meşguliyet gelmeden boş vaktin ve ölüm gelmeden hayatın kıymetini bilebilmek”. Atalarımız şöyle der; “Bayram geçtikten sonra şırlağan yağını başına dök”, “geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye”, “Ba’de harabü’l Basra” (Basra harap olduktan sonra)…iş işten geçmeden ilerde, “eyvah ben ne yaptım?” demeden, “keşke”lere girmeden, başı duvara vurmadan önce ve her zaman aklımızı kullanacak, Allah’ın verdiği vakti, bedeni, zamanı, fırsatları iyi değerlendireceğiz. “İnsan kendini başı boş bırakılacak mı zanneder?” ilahi fermanına kulak vermek zorundayız. Dövünmemek için zamanımızla övünelim. Saçlarımız yolmadan önce, pişmanlıklara girmeden evvel hakkın yolunda adam gibi gidelim.

“Her nefis ölümü tadacaktır”, “Allah her şeye kadirdir”, “Allah’tan geldik, yine O’na gideceğiz”…bu hayat ilkeleri bize bir şey hatırlatmıyor mu? Her gün bir çok canlının öldüğünü, elimizle, annemizi, babamızı, kardeşimizi, eşimizi, oğlumuz kızımızı, torunlarımızı, sevdiklerimizi… mezara koyuyoruz fakat ibret almıyoruz! Bu hayat kalıcı değil. Kimse dünyaya kazık çakmayacak. “Kim zerre miktarı iyilik yaparsa onu görür, kim zerre miktarı kötülük yaparsa onu görür.”

İşte bugün ve her gün bunları düşünelim. Kendimizi hesaba çekelim. “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin” diyen sevgililer sevgilisinin sözüne uyalım. “ölmeden önce ölmek” budur.  “Ne yaptım Allah için?” sorusunu her akşam yatağımıza yattığımızda kendimize soarlım. 

 

 Vuslata Erer!

Yandıkça yanar, aşk bedende kor,

Tedbirin alan, vuslata erer,

Nefretler ateş, sevgiler dekor,

Cananın bilen, vuslata erer!

 

Hala ararım, sevda içimde,

Bir haller oldum, mecnun biçimde,

Benlik kaybolur, Haklı seçimde,

Mevla’sın bulan, vuslata erer!

 

Adını anar, rengim sararır,

Sol yanım kanar, benzim kararır,

Güvenmem asla, nefis kabarır,

Kendine gelen, vuslata erer!

 

Madde silinir, mana gelince,

Doğru bilinir, hakkı bulunca,

Lal olur diller, hali alınca,

Nefsini bilen, vuslata erer!

 

İnliyorum!

Aslımdan uzak, kıldılar beni,

Ney misali hep, inliyorum ben,

Gurbet ellere, saldılar beni;

Ney misali hep, inliyorum ben!

 

Aşkın ateşi, beni yandıran,

Ayrılıklara, nefsi kandıran,

Hasret zehrine, canı bandıran,

Ney misali hep, inliyorum ben!

 

Gurbet ıstırap, gurbet bir aşı,

Gurbet sıkıntı, gurbet gözyaşı,

Vuslata giden, atlama taşı;

Ney misali hep, inliyorum ben!

 

Her “la” bir gurbet, hala bir gurbet,

Nefisle cihat, âlâ bir gurbet,

Candan ayrılık, valla bir gurbet,

Ney misali hep, inliyorum ben! 

 

Bu makale toplam 159 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi