Bugün; 19 Nisan 2024, Cuma
Kazım Öztürk
Metni küçült
Kazım Öztürk
ÖZTÜRKÇE
Türkiye çok badirelerden geçti
Tarih : 2020.09.13  13:15:06

Çok değil bundan tam on sekiz yıl önceydi; koalisyon hükümetleri iş başındaydı. Ortalıkta andıçlar, fişlemeler, ekonominin dibe vurması, batan bankalar, ülkeyi esaret altına almaya yönelik hukuk dışı yapılanmalar, mafya, kapkaç, terör, kuyruklar, her gün gelen zamlar, enflasyonun bir değil iki ve üç haneli rakamlara çıkması, alım gücünün azalması hatta hiç olmaması, herkesin birbirinden korkar, şüphelenir hale gelmesi…. Üniversiteler; ilim ve araştırma yapma yerine; teröre prim veren, öğrenciler arasında; şucu, bucu… ayırımlarının zirveye çıktığı, başı kapalı öğrencilerin ikna odalarında tehdit edilmeleri,  kampüslerde başı örtülü öğrenci avı yapılması, o dönemin başbakanını devirmek için düzmece raporlar hazırlanması, karanlık bir ortam…

Sekiz yıllık kesintisiz eğitim adıyla meslek okullarını bitirdiler. Hatta o dönemin Başbakanı; ‘siyasi hayatıma mal olsa da sekiz yıllık kesintisiz eğitim çıkartılacaktır.’ Demişti.

Karadeniz sahil yolunu; yandaşlara peşkeş çekmek için bitiremediler. Neye el attılarsa her şey ellerinde kaldı. Mantar biter gibi holdingler ortaya çıktı,  birçoğu ortaklarını mağdur etti. Ekonomiyi renklere ayırdılar. Baskın güç olarak bilinenler, yeşil sermaye dedikleri; saf Anadolu sermayesini bir kaşık suda boğdular. 

Dün ile bugünü kıyaslamak gerekirse; halk sıkıntıda, takipte, terör almış başını gidiyor ve memleketin geleceğinden ümitli değildi. Ülkede ilerleme, kalkınma söz konusu olduğu zaman hemen; cuntacılar, darbe heveslileri devreye giriyor, güzelleşen, düzelen ortamı bozup, kaos meydana getiriyordu! Bundan nemalanan, durumdan vazife çıkaran, beyni, kafası, kalemi satılık yazar ve aydın geçinenler de fırsatı ganimet biliyordu. Televizyonlar, gazeteler, basın yayın organları her gün ülkenin dibine dinamit koymanın çabası içindeydi. Adına da; “rejimi korumak, Atatürk’ün yolunda gitmek, cumhuriyete sahip çıkmak, laikliğin elden gitmemesi” diyorlar, mitingler yapıyorlar, ellerinde Türk bayrakları; “dağ başını duman almış” marşını terennüm ediyorlardı!

Başı kapalı olan asker anneleri, bacıları, nineleri, sakallı olan babalar, kardeşler ne kışladan içeri girebiliyor, ne üniversite bahçesinden! Üniversitelerin bahçelerinde başı örtülüleri takip eden özel güvenlikçiler kol geziyordu! –sanki düşman takip ediyor- Doktorların bazıları başı kapalı diye bayan hastaları muayene etmiyor hastaneden geri çeviriyordu! Kamusal alan diye başı kapalı bayanlara adeta bir çeşit zulüm uygulanıyordu! Amaç bütün inançlı insanlara baskı uygulamak, yıldırmak, taviz koparmak, kendi inançlarını zorla kabullendirmekti! İnsanlar arasına kalın duvarlar örüp, sınıf ayırımı yapıp, ırk üzerine nutuklar atıp, milleti bölüp parçalama gayretleri vardı!       

Çalışanlar fişleniyor, eğer dindar, inançlı, namazında niyazında, hanımının başı kapalı, değer yargılarına saygılı ise peşlerine adamlar takılıyor, akla gelmedik iftira, yalan, uydurma haberlerle huzurlar kaçırılıyordu. Her alanda terör almış başını gidiyordu. Hükümetler bu gidişe bir “dur” deme cesaretini gösteremiyordu. Gösteremezdi çünkü cuntacı, darbe zihniyetli insanlar, ülkeyi koalisyona mecbur etmişlerdi. Ülke her taraftan kuşatılmıştı.

Teröristlerle el ele kol kola arzı endam eden siyasiler, karakol baskınında Mehmetçiklerimizin bir hiç uğruna kanlarının akıtılmasında kılları bile kıpırdamayan tipler, teröristlere baskın yapılacağını haber veren içimizdeki terörist ruhlular…

Bankaları hortumlamaktan çekinmeyen, devletin kasasını, kesesini boşaltan ihanet şebekeleri, üretimin yapılamaması, yatırıma girilememesi, yıllarını veren insanların emekli olacakları zaman almaları gereken ikramiyelerini alamama tehlikesi…

“28 Şubat bin yıl sürecek” diyorlardı. Kendi içinden çıktığı halka; “bunları tepeleyeceksin, hem de acımasızca” diyebilen zalimler! Halkı hiçe sayan, adam yerine koymayan, seçimle gelem hükümeti çeşitli oyunlarla, zorla iktidardan indirme gayretleri!

Bunlar 28 Şubat’ın ülkede yaptıkları! Eğer iş başındaki hükümet elini çabuk tutmasaydı, tek başına iktidar olmasaydı, ülke menfaatini düşünmeseydi bugün; terör zirve yapar, ülke yaşanamayacak hale gelir, darbeciler yargıya teslim edilmez, enflasyon alır başını giderdi.  Her gün zam, her gün pahalılık, güvensizlik, yarınından emin olamama.

 

Çok Canlara Kıydı Darbe!

Dinlemeden sorguladı, gönüllere girmediler,

Hayal görüp kurguladı, hiç aslına ermediler,

Tekme tokat vurguladı, hallerini sormadılar,

Düşünceye yasak geldi, çok canlara kıydı darbe!

 

Demokrasi yozda kaldı, vatandaşı haşladılar,

Fikir kültür sözde kaldı, düşünceyi dışladılar,

Muhabbetler azda kaldı, insanları fişlediler,

Sinelere keder doldu, çok canlara kıydı darbe!

 

Kur’anlıyı zarar bildi, dindarlara çok estiler,

Merhameti söküp aldı, “yo” diyeni hep astılar,

Hanelere girip daldı, hırsız gibi ev bastılar,

Gözyaşımız seller oldu, çok canlara kıydı darbe!

 

İtimadı kökten sildi, ajanları doldurdular,

BÇG’yi halka saldı, masumları öldürdüler,

“Hak” diyenin özün aldı, üst makama bildirdiler,

Özgürlükler lafta kaldı, çok canlara kıydı darbe!

 

Yayınları vurgun edip, kitapları kaldırdılar,

Tesettürü sürgün edip, dört taraftan saldırdılar,

Haksız ceza uygun edip, hapislere doldurdular,

Kim delirdi kimi öldü, çok canlara kıydı darbe!

 

On beş Temmuz milat oldu, şanlı millet tokat attı,

Kardeşlikler bir ad oldu, huzur geldi korku gitti,

Gönüllere hil’at oldu, özgürlüğe yemin etti,

Eden bulur o da buldu, mezarına kaydı darbe!  

 

Bu makale toplam 134 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi