Hayatta olduğumuz süre içinde hep yaşadık ve yaşıyoruz, Üç ayları, kandilleri, kutsal gün ve geceleri. Geçen sene salgına denk geldi, ne Regaib kandilini, ne Miraç kandilini, ne Berat kandilini, ne Ramazanı, ne Teravihlerdeki o huşu ve huzuru, ne Kadir gecesini, ne Ramazan bayramını ve ne Kurban bayramını, ne Cumaları ve ne de beş vakit cemaat ile yan yana, yüz yüze, el ele kol kola olup muhabbetin tadına varamadık! Bu yıl da aynı. 

Evet yine “Üç Aylar” adını verdiğimiz arınma vakti geldi; hoş geldi safa geldi. Geçen sene söz vermemiş miydik? “Allah’ım bizi bu salgından kurtar da, dostlarımızla yan yana, omuz omza olalım, muhabbetin lezzetini bulalım, dostlarla dostça kalalım…” yine hatırlayalım ağlayıp gözyaşı dökmemiş miydik? ; “Rabbim Koronavirüs derdinden bizi kurtarırsan sana salih bir kul olacağız, günah kirinden arınacağız…” diye. Ne oldu o sözler unutuldu mu? Yoksa sağlığımız yerinde olunca, bazı kardeşlerimizi mezara alan korona bize yaklaşmayınca kendimizi garantide mi sandık?

Üç aylar gelir geçer, adeta ramazanların, Bayramların gelip geçtiği gibi. Bununla birlikte ömür de gelir geçer. Acaba söylediklerimizi yapmamakla kimi kandırıyoruz? Eşimizi, dostumuzu, arkadaşlarımızı, meslektaşlarımızı, sevdiklerimizi… kandırdığımız gibi Allah’ı da mı kandırmaya çalışıyoruz? Acaba bu dünya hayatının bitmeyeceğini, ölüm dediğimiz, ağzımızın tadını bozan akıbetin bize gelmeyeceğini mi sanıyoruz?

Sahi Koronayı bahane ederek, sattığı malı fahiş fiyatla müşteriye sunan, fırsatı ganimet sanan, üçü beşe, beşi, on beşe…kadar aklına geldiği gibi artıran, müşteriyi keriz yerine koyan, sonra da Allah adını dilinden düşürmeyen, insanları yolunacak kaz gibi görenler, yolun sonu görünüyor. Bir gün mutlaka bu yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. İyisi mi şu mübarek üç ayları vesile edinerek, şaşmaz liman olan Rabbimizin af limanına yaklaşalım. Arınmayı tam yapalım. Her an, her vakit, Allah’ın bizi gördüğünü aklımızdan çıkarmayalım.    

 Hayırlı Eyle!

Recep'te, Şaban'da tüm Ramazan'da,

Ömrümüz oldukça bütün zamanda,

Çağda asırlarda her bir mekânda,

Rabbim ömrümüzü hayırlı eyle!

Geceler gündüzler geçen vakitler,

Ezelden imzalı güzel ahitler,

Kelamullah sözü bizde akitler,

Zamanlarımızı hayırlı eyle!

Fırsat ganimettir kaçırma aman,

Yaratanı tanı zaman bu zaman,

Ansızın gidersin ölüm çok yaman,

Tüm günlerimizi hayırlı eyle!

Bu günü yarına bırakma asla,

Gönlünü kalbini Rabbine yasla,

Geçmesin hayatın günahla yasla,

Rabbim vaktimizi hayırlı eyle!

Affet Allah’ım!

Geçmişe dönüp baktım, eyvahım ahım,

Gayyalara dalmışım, affet Allah’ım,

Ağlıyorum durmadan, çoktur günahım,

Gaflet zehri almışım, affet Allah’ım!

Günlerim karalıydı, hayat aşında,

Vebalim sıralıydı, dünya peşinde,

Nefsim de oralıydı, şeytan işinde,

Melallerle gelmişim, affet Allah’ım!

Sayaç hızlı dönüyor, kalbim tekliyor,

Azrail her durumda, canım yokluyor,

Listelerin içine, beni ekliyor,

Cenderede kalmışım, affet Allah’ım!

Ötelerden gelen ses, Rahmandan söyler,

Hakları hakikati, Kur’an’dan söyler,

Canlara can katmayı, Furkan’dan söyler,

Sıkıntılar bulmuşum, affet Allah’ım!

Hamuşana bir bak da, bil hakikati,

Sorgu suali anla, bul hakikati,

Ölümü düğün bilip, al hakikati,

Ben yaşarken ölmüşüm, affet Allah’ım!