Türk Milleti'nin tarihinde birçok savaş yaşanmış, bu savaşların bazıları ise oldukça çetin şartlarda geçmiştir. Özellikle 1. Dünya Savaşı çok büyük kayıpların yaşanmasına neden olmuştur. Bunun üzerine Türk Milleti için Kurtuluş Savaşı süreci başlamıştır. 

Kurtuluş Savaşı döneminde halkın tekrar ayağa kalkması ve ülkenin her bir ferdinin mücadeleye katılması gerekmekteydi. Askerler cephelerde savaşırken azimlerini ve cesaretlerini kaybetmemeye çalışmışlardır. Tabi bu göründüğü kadar kolay değildi. Bu yüzden tüm Türk Milleti'nin milli bilincini ortaya çıkarmak için İstiklal Marşı yazılmıştır. 

O dönemin o zor koşullarında Milletimize ve ordumuza moral sağlamak gerekiyordu. Bunun için Meclis, İstiklal Marşı yarışması düzenliyor. Yarışmaya 724 şiir katılmış ancak hiçbiri beğenilmemiştir. Bunun üzerine Kuvayı Milliye’den düzenli orduya geçilmesi sürecinde yaşanan çatışmalar, İngilizlerin  Sevr antlaşmasını biraz değiştirip Londra'da bir konferansta bunu bize kabul ettirmeye çalıştıkları bu müthiş baskılı dönemde askeri ve milleti heyecana sevk edecek, onlara güven aşılayacak, iman aşılayacak bir şiiri ancak Akif'in yazabileceği düşünüldü. 

Günümüzde hala okunduğunda tüylerimizi diken diken eden ve bağımsızlığın kolay kazanılmadığını bize hatırlatan bu marş, eskiden sağlanması istenen etkiyi hala sağlamaya devam etmektedir. Savaşlarda en önemli faktörlerden birisi psikolojidir. Bu yüzden Türk milletinin bağımsızlık tutkusuyla, özgürlüğüne dört elle sarılması ve güç kazanması için İstiklal Marşı yazılmıştır.

Ülkemizde birçok milli değer bulunmaktadır. Bu milli değerler önemli olmakla birlikte kesinlikle vazgeçilmezdir. Bu yüzden milli değerlere her zaman için sahip çıkılmaktadır. En büyük milli değerimiz ise İstiklal Marşı'dır.

İstiklal Marşı, Türk Milleti için her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Bu marşta geçen cümleler oldukça anlamlıdır. Hiçbir cümle boşa söylenilmemiştir. Zaten Mehmet Akif Ersoy, bu marşı yazarken milli duyguları ön plana almıştır.

Ünlü şair Mehmet Akif Ersoy'un yarışmaya katılmayı kabul etmesinin ardından herkesin sabırsızlıkla beklediği şiir on gün içerisinde tamamlandı ve 17 Şubat 1921 tarihinde Sebilürreşad dergisinin ilk sayfasında "Kahraman Ordumuza" ithafıyla yayımlandı. 1 Mart 1921'de başkanlığını Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı Meclis görüşmelerinde İstiklal Marşı Şiiri, elemelerden kalan son altı şiirle birlikte Meclis'in seçimine sunuldu.

Hamdullah Suphi Bey'in kürsüden okuduğu, Atatürk'ün "Bu marş, bizim inkılabımızın ruhunu anlatır" dediği İstiklal Marşı, 12 Mart 1921 tarihinde kabul edildi.

İstiklal Marşı, kabulünün ardından İngilizce, Almanca, Fransızca, Macarca ve Farsça'ya çevrilerek, yurtiçinde ve yurtdışında dağıtıldı, mitinglerde ve törenlerde halkın manevi ve milli duygularını güçlendirmek amacıyla okunmaya başlandı.

İstiklal Marşı'nı para için yazdığının düşünülmesinden endişe eden Mehmet Akif, aynı dönemlerde ciddi maddi sıkıntı içerisinde olmasına rağmen, kazandığı 500 liralık ödülü yoksul kadın ve çocuklara iş öğreten Darülmesai'ye bağışladı.

Bu durum, 17 Mart 1921 tarihli "Hakimiyet-i Milliye" gazetesinde şöyle ifade edildi:

"Teberru: Burdur mebusu, şair muhterem Mehmet Akif Beyefendi'nin Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen İstiklal Marşı için mahsus beş yüz lira mükafatı nakdiyeyi, müşarünileyh fakir İslam kadın ve çocuklarına iş öğreterek sefaletlerine nihayet vermek emeliyle teşekkül eden Darülmesai menfaatine hediye eylemiştir."

"ALLAH BİR DAHA BU MİLLETE BİR İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMASIN!"

İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen Milli Şair, İstiklal Marşı'nı Safahat eserine koymayışının nedenini ise şöyle açıkladı:

"Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm."

Akif, İstiklal Marşı için şu ifadeleri kullandı:

"Bin bir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halas dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılmaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın!"

İstiklal Marşı Üzerine!

İrfanî anlayış titretir arşı,

Özgürlük muştusu istiklal Marşı,

Rahmana duada secdede başı,

Dilde destan kaldı İstiklal Marşı!   

İmanlı canların sarıldığı an,

Büyük rüyaların görüldüğü an,

Şehit damgasının vurulduğu an,

Kanla bayrak oldu İstiklal Marşı!

Özüne dönüştür varlık türküsü,

Namahrem el değdirmemek ülküsü,

Vatansız kalmamak budur ilkesi,

Kur’an’la doldu İstiklal Marşı!

Asırlar geçse de silinmez adı,

Ülkesiz olanın çıkar feryadı,

Yetişir Türklerin cana imdadı,

Hızır gibi geldi İstiklal Marşı!

Kabına sığmayan bir sel misali, 

Tacettin dergâhı Hakka visali,

İslam şairinin yoktur emsali,

Âkif’te can buldu İstiklal Marşı!