Nihayet 31 Mart Yerel Seçimini de yaptık. Türkiye, 5 yıl devam edecek yerel yöneticilerini seçti. Türkiye haritasına baktığımız zaman sahil kesimlerinin CHP ve ittifaklarına oy verdiği görülüyor. AK Partinin Cumhur İttifakı ile aldığı oylarda küçük bir kıpırdanma söz konusu. Çünkü Millet ittifakında en az on parti birleşip Cumhur ittifakına daha doğrusu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı cephe oluşturdular. Buradan bakınca Cumhur İttifakının başarılı olduğu görülüyor. Seçimden önce; “yeter ki Erdoğan yenilsin, yeter ki Ak Parti ve Cumhur İttifakı hezimete uğrasın. Onun yerine DEM ile ve diğer marjinal sol partilerle, ülkeyi kaosa götürecek partilerle birlikte hareket etmemiz bizim için başarıdır…” anlamında sözler ettiler. Hatta Dem eş Genel Başkanlarından birisi; “CHP’yi, DEM’in eş genel başkanı olarak görüyorum” demeye getiren ifade kullandı.

Yıllardır Türkiye üzerinde kirli oyun tazgahlayanlar, bu işi organize ettiler. Ülkemizi ekonomi üzerinden vurmaya, hayat pahalılığı ile dize getirmeye, Anadolu’muzu yadellere peşkeş çekmeye çalıştılar. Şimdiye kadar başaramadılar, bundan sonra da başaramayacaklar inşallah.

Fakat bir de tablonun öbür yüzü var; Vatan, millet sevdalısı sandığınız siyasi partiler, ülkeye çelme takan partilerle birlik oldular. Diğer zamanlarda ağızlarından; Allah, Vatan, Millet, Bayrak, ezan…sözü inmeyenlerin bu seçimde de şer güçlerle ittifaka girip büyük bir vebal aldılar. Bu vebalin ağır yükü altında ezlilecekler. Hayatları boyunca bu suçu üstlerinde taşıyacaklar!

Ak Partili Belediyelerde de yanlışlar yapıldı. Kentsel dönüşümde haklar yendi. Milleti mağdur eden belediyeler bilirim. Tayinlerde, işe yerleştirmelerde adaletsizliklerin yapıldığına şahidim. AK Parti sevdalılarına randevu vermeyen, onların derdini dinlemeyen, onlarla hemhal olmayan yetkililerin bu tavırları yüzünden Belediyelerde oy kayıpları yaşandı! Telefonlarını açmayan, mesajlara cevap vermeyen Milletvekilleri var.   

Artık bu saatten sonra şapkamızı önümüze koyup, “nerede hata yaptık?” diye düşünüp, hatayı telafi etmenin yollarını arayacağız.   

Elbette mesele eski defterleri karıştırmak ve şikâyet etmek değildir. Mesele; bundan sonra saflarda ayrılık yaşamadan, el ele gönül gönle, birlikte vatan, millet, ezan ve beka davasında kardeşçe hareket edeceğiz. Hepimiz kardeşiz, kardeşler arasında ufak tefek kırılmalar olabilir. Yanlış işler yapılmış bulunabilir. Armudun sapı, üzümün çöpü var demeden aşkla, şevkle Türkiye’mizin; ağyar çizmesiyle çiğnenmemesi, namahrem eli değmemesi için var gücümüzle çalışacağız. Meseleleri şahsileştirmeden, kin ve intikam boyutuna getirmeden, makam mansıp davası gütmeden, dediydim, dediydin… gibi incir çekirdeğini doldurmayan, kardeşlik bağlarımızı koparan hal ve hareketlerden kaçınıp usulüne göre davranış sergilememiz şarttır.

Yeniden Bismillah, yeniden bir beş yıl Yerel yöneticilerimizle kalkınan Türkiye’ye doğru! Yeni bir sayfa daha açıldı. Aman tertemiz sayfayı kirletmeyelim.

  Beyaz Sayfa

Ana sütü gibi temiz ve berrak,

Karalanmamış hiç bembeyaz sayfa,

Günah lekesiyle kir bırakarak,

Karalanmamış hiç bembeyaz sayfa!

Her sabah taze gün sevgi saçılır,

Muhabbetle güller renk renk açılır,

Gönül safa bulur vebal geçilir,

Karalanmamış hiç bembeyaz sayfa!

Keşkeye aldanma günler dolmadan,

Korkak yüreksizler zaman çalmadan,

Mahcuplukla yüzler kara olmadan,

Karalanmamış hiç bembeyaz sayfa!

Ellerle dillerle canlar yakmadan,

Gönül Kâbe’sini asla yıkmadan,

Gözü kapatarak öze bakmadan,

Karalanmamış hiç bembeyaz sayfa!