omerlutfiersoz@gmail.com

     Malumunuz geçtiğimiz günlerde Fransa’da Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerîm’e karşı küstah bir manifesto gündeme getirildi. Günlük Le Parisien gazetesinde yayımlan, 300 (üç yüz) entelektüel, aydınlık görünümlü karanlık yazar ve siyasetçilerin imzasını taşıyan manifestoda, Kur’an-ı Kerîm’in şiddet içeren ifadeler içerdiği ve bunların çıkarılması gerektiğini belirtmişlerdir.

     Aralarında Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin de bulunduğu karanlık kafalar, entelektüel şiddetin ve barbarlığın en çarpıcı örneğini sergilemişlerdir.

     Aydınlık görünümlü karanlık adamlar; atalarınız, Firavunlar, Nemrutlar, Ebu Cehiller v. b. zavallılarda siz alçaklar gibi Allah’ın nurunu söndürmeye kalkmışlardır ama her biri Allah (c.c.)’ın güç ve kuvveti karşısında yok olup gitmeye mahkûm olmuşlardır.

     Allah (c.c.)’ın emirlerine uymayan, karşı çıkıp savaş açan nice zavallı; ad kavmi, semûd kavmi, Lut Kavmi ve benzeri birçok topluluk helâk olmuşlar ve tarihin sahnesinden silinip gitmiştirler. Bekleyin Kur’an’a harp açan siz zavallılarında benzer akıbete uğramanız kaçınılmazdır.

     Allah (c.c.), diğer ilahi kitaplara değiştirilemeyeceği garantisi vermemiştir. Sadece Kur’an-ı Kerîm’in değiştirilemeyeceğini meydan okuyup haber vermiştir. Kur’ân-ı Kerîm dışındaki bütün ilahi kitaplar tahrif edilmiştir. Kur’an-ı Kerîm’in tahrif edilmesi, bazı hükümlerinin çıkarılması asla mümkün değildir. Çağımızdaki hiçbir Sarkozy, firavun, nemrut, Ebu cehil ve benzeri düşünenlerin Kur’an-ı Kerîm hükümlerinin çıkarılmasını bırakın, bir tane hükmünün bile değiştirilmesine güçleri yetmez. Belanızı çok hızlı olarak bulmak istiyorsanız, hodri meydan…

     Âyet-i Kerîmelerde: “Biz, and olsun ki öğüt almaları için bu Kur’an'da bunları türlü türlü açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır. De ki: "İnsanlar ve cinler, birbirine yardımcı olarak bu Kuran'ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler, and olsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar." (İsra Sûresi âyet:41,88)

“Senin için, "Onu uydurdu mu?" diyorlar. De ki: "Onun surelerine benzer bir sure meydana getirin, iddianızda samimi iseniz, Allah'tan başka çağırabileceklerinizi de çağırın." (Yunus Sûresi âyet:38)

“Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet ile tamamlandı. O’ nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitir ve bilir.”  (En’am sûresi. Ayet 115)  “Kur’an-ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız” (Hicr Sûresi âyet:9 buyrulmuştur.

     Kur’an-ı Kerîm’in hükümleri çok nettir. Kur’ana savaş açanın kazanma şansı kesinlikle yoktur. Geçmişte helâk olan kavimler bunun en güzel örneğidir. Biz Müslümanlar, başkalarının inançlarına veya inançsızlıklarına, dinde zorlama yoktur, senin dinin sana, benimki banadır diyerek net bir duruş sergileriz. Ancak kutsalımıza hakaret etmeye çalışan hiçbir kimse yede meydanı boş bırakmaz haddini bildiririz.

     Üstat Cengiz Numanoğlu, Kur’an’a hainlik eden kâfirlere, zalimlere verdiği cevabında şu gerçekleri haykırmıştır:

Dinle ey ehl-i şiddet!. Bu zorbalık boşuna,

Git de sor Ebrehe’yi, o ebâbil kuşuna.

Hakk, nûrunu tamamlar, gitmese de hoşuna;

    Yaklaşıyor kıyâmet, bu oynanan son perde,

    Kur’ân’a harp açanın, vay haline mahşerde.

     Kutsal kitabımız Kur’anı Kerîme gerçek anlamda sahip çıkıp hükümlerini yaşayan, hakiki Mü’minlerden olmamız duası ile sıhhat ve afiyetler dilerim.