Bugün; 29 Mart 2024, Cuma
Salih Sedat ERSÖZ
Metni küçült
Salih Sedat ERSÖZ
Fiilen, resmen ve alenen savaştayız da neden?
Tarih : 2017.01.11  22:26:16

salihsedatersoz@hotmail.com
salihsedatersoz@gmail.com

ABD ve Avrupa ülkeleri bir oldu, Türkiye’ye resmen, alenen ve fiilen savaş açmış bulunmaktalar. Çanakkale savaşı için söylenen “7 düvele karşı savaştık” sözü şu anda yeniden tekerrür etmiş durumda…

Bu savaşın kaynağına inecek olursak, merhum Erbakan hocamızın sık sık dillendirdiği Siyonizm’e ulaşırız.

Büyük vaadler ve büyük paralar karşılığında İsrail için toprak isteyen Theodor Herzl’in, Abdülhamit Han tarafından kovulmasından sonra, Siyonizm temsilcileri toplanarak şu kararları almışlardı:

1-      Abdülhamit Han devrilecek

2-      Osmanlı Devleti yıkılacak

3-      Filistin ve Kudüs topraklarında 50 yıl içinde İsrail, Arz-ı Mev’ud yani vaad edilmiş olarak kabul edilen topraklarda da 100 yıl içinde de Büyük İsrail kurulacak.

Siyonizm kongresinde alınan bu kararlar bir bir gerçekleştirilmiş, geriye sadece Büyük İsrail Devleti’nin kurulması kalmıştır.

Türkiye'nin Güneydoğu'sunu da içine alan Nil'den Fırat'a kadar vaad edilmiş topraklar üzerinde Büyük İsrail’in kurulması Siyonist Yahudilerin vazgeçemedikleri temel inançlarının bir gereğidir.  

Batılıların desteği ile ilk 50 yıl içerisinde terörist İsrail Devleti kuruldu fakat 100 yıl geçmesine rağmen Büyük İsrail gerçekleşmedi.

Bazı siyasi analistler tarafından Lübnan'da Hizbullah'ın güçlenmesi, 1996'da Türkiye'de Refah Partisi'nin iktidara gelmesi ve Filistin'de Hamas'ın başlattığı İntifada'nın bu 100 yıllık süreci engellediği belirtiliyor.

Bu başarısızlık Siyonist lobileri de telaşlandırmış durumda… Çünkü Arz-ı Mev'ud için bastıran ABD ve İsrail, bunu gerçekleştiremezse, Batı'nın temelini oluşturan Hıristiyan-Yahudi medeniyetinin üstünlüğünü kaybedeceği ve üstünlüğün yeniden İslam'a geçeceğinden endişe ediyorlar.

Recep Tayyip Erdoğan'ın; Başbakanlığı döneminde, ”Biz hiçbir zaman İsrail'in Arz-ı Mev'ud planına bu ülkede prim vermeyiz”  demesi gözlerin yeniden Türkiye’ye çevrilmesine sebep oldu. Halbuki, Büyük İsrail’in kurulmasına mani olabilecek güçlü bir Türkiye’nin olmaması gerekir.

Necmettin Erbakan ve Recep Tayyip Erdoğan dışındaki bütün liderlere istediklerini yaptırmaya alışmış olan ABD ve diğer Batı ülkeleri, karşılarında bir direniş görünce, terörü Türkiye üzerinde yoğunlaştırma planını uygulamaya koydular.

ABD, NATO, CIA ve Avrupa ülkeleri ne yapıyorlarsa İsrail hesabına yapıyorlar ve Türkiye’ye diz çöktürüp Büyük İsrail’i hayata geçirme mücadelesi veriyorlar.

PKK’yı da, FETÖ’ yu da, DEAŞ’ı da kurdurup destekleyen ve yaşatan bunlardır. Terörü PKK’ya ve DEAŞ’a havale etmelerinin FETÖ’ nün yıllarca darbe için hazırlanmasının sebebi budur. Ortadoğu’yu karıştırmalarının, Afganistan’ı, Irak’ı, Suriye’yi işgal ve parçalamak istemelerinin temel sebebi budur.

Türkiye, bu planı bozmak için bütün gücüyle var olma - yok olma savaşı veriyor. Cumhurbaşkanımızın “yeni bir istiklal savaşı veriyoruz” demesi boşuna değildir.

Türkiye, Allah korusun bu savaşı kaybederse, Irak’tan da, Suriye’den de daha beter bir felaketin içine sürüklenir. Biraz zor olsa da eninde sonunda Türkiye bu kurtuluş savaşını kazanacaktır.

İsrail, bundan sonra ABD ve Avrupa’dan istediği desteği alamayacaktır. ABD seçimlerinde İsrail’in var gücüyle karşı çıktığı Trump başkan seçilmiştir. Trump’ın arkasında, antisiyonist bir gücün varlığı biliniyor. Trump’ın Ortadoğu stratejisi tamamen İsrail’in aleyhine, Türkiye ile paralellik arz etmektedir.

Avrupa Birliği’nin ise küresel güç olmaktan çıktığı, dağılma sendromu yaşadığı, en yetkili ağızlar tarafından ifade edilmektedir. Avrupa Birliği’de bundan böyle İsrail’in istediği desteği veremeyecektir.

Türkiye’nin Rusya ile ittifak kurup Fırat Kalkanı harekâtını başlatmış olması Suriye politikasında İsrail’e büyük bir darbe vurmuştur. İçeride ve dışarıda tüm gelişmeler Türkiye lehine, İsrail aleyhine işlemektedir. Arz-ı Mev’ud, İsrail için bir hayal olarak kalmaya mahkûm olacaktır İnşallah…

SEYİT MEHMET AĞABEYİ DE YOLCU ETTİK

1970 li yıllardan bu yana dava adamı olarak yakından tanıdığım, milli görüşün o tarihlerdeki lider kadrosunun içinde yer alan değerli Seyit Mehmet Buğa ağabeyimiz de Hak’kın rahmetine kavuştu.

Zaman zaman bir araya gelip sohbet ettiğimiz ve her defasında “Selefime selam söyle” diyerek babacığıma selam gönderen Seyit Mehmet ağabeyimizin, 40 yılı aşkın bir süredir çeşitli sahalarda yaptığı hizmetlerine ve sarsılmaz imanına şehadet ederim.

Hem siyaset yolu ile, hem ekonomik olarak, hem de son yıllarda STK aracılığı ile gerek Konya’mıza gerekse ülkemize büyük hizmetleri olan Seyit Mehmet ağabeyim kalp krizi sonucu hayata gözlerini yummuş ve bu dünya imtihanını başarıyla tamamlamıştır İnşallah…   

Değerli ağabeyime Allah’tan rahmet diler, mekanının cennet olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.

Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.

Bu makale toplam 499 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi