Bugün; 24 Nisan 2024, Çarşamba
Salih Sedat ERSÖZ
Metni küçült
Salih Sedat ERSÖZ
Sünnet ve Hadis düşmanlığı nasıl yaygınlaşıyor?
Tarih : 2021.02.25  16:40:24

Daha önceki bir yazımda “Kur’an Müslümanlığı” adı altında, “Kur’an bize yeter” denilerek Hadis ve Sünnet düşmanlığı yapıldığını kaleme almıştım.

Son zamanlarda bu zihniyet mensupları ne yazık ki gittikçe artış gösteriyor. Sünnet ve hadisleri reddeden güruh maalesef gittikçe artıyor. Sosyal medyada hiç durmadan zehirlerini kusmaya devam ediyorlar.

Bunlar, kuzu postuna bürünmüş canavarlar gibi hareket ederek, saf Müslümanların beyinlerini ifsat ediyorlar. Bunların amacı Peygamber düşmanlığından sonra adım adım Kur’an düşmanlığına gitmektir.

Bunlar Kur'an, Kur'an diyorlar ama Kur'an'dan haberleri yok. Bir çoğu da Kur'an okumasını bile bilmiyor.

Böylelere ne desek fayda etmiyor.

Allah, Kur'an'da "Peygambere uyun" diyor, onlar "biz ona uymayız" diyorlar.

Kur’an, "Peygambere itaat edin" diyor, onlar "biz ona itaat etmeyiz" diyorlar.

Kur’an, "Peygamberin hükmüne sıkıntı duymadan razı olun" diyor, onlar "hayır biz onun hükmüne razı olmayız" diyorlar.

Kur’an, "Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi yasakladıysa ondan kaçının" diye emrediyor. Onlar "biz bu emre uymayız" diyorlar.

Allah'ın, Kur’an da; " Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider." (Hucurât 2) diyerek koruduğu ve yücelttiği ve "O nefsinden konuşmaz" (Necm 3) buyurduğu, seçip elçi yaptığı Peygamberi onlar postacı konumuna hatta daha da aşağı bir konuma düşürüyorlar.

Bunlar küfür değil de nedir?

Böyleleri; Kur'an, Kur'an diyerek Kur'an'ın bütün emrini çiğniyor, ayaklar altına alıyor.

Böylece Allah'ın, Kur’an’da "üsve-i hasene yani en güzel ornek" diye nitelendirdiği Peygamberin sünnetini, hadisini devre dışı bırakarak topyekûn dini ortadan kaldırmış oluyorlar.

Bunlar, Siyonizmin oyununa tutulmuş, rüzgârına kapılmış gidiyorlar.

Bunlar; “Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bu şekilde davranan birinin dünya hayatındaki cezası ancak rezil rüsvâ olmaktır; kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine itilirler. Allah sizin yapmakta olduğunuzdan habersiz değildir.” (Bakara 85) Ayetinin muhataplarıdır.

“Allah’tan başka hiç kimseye ibadet ve kulluk edilmez” düsturunu kasıtlı olarak ters yüz ederek,  “Allah’tan başkasına itaat edilmez”  anlayışına dönüştüren bu sapık akımın öncüleri ve bağlılarının, her şeyden önce bu anlayışın Kur’an’a  aykırı olduğunu bilmeleri gerekir.

Zira Kur’an’da;  “Eğer gerçek mü’minler iseniz, Allah’a ve Rasulüne itaat edin” (8/1), “Ey iman edenler! Allah’a ve Rasûl’üne itaat edin…” (8/20)  ve  “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere de itaat edin…” (4/59) ayrıca “Kim Peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur” (4/80)  ve “De ki: Allah’a itaat edin, Peygambere de itaat edin…” (24/54)  gibi çok sayıda açık, net ve kesin emir ve buyruk olduğu halde bu Âyetlerin zıddına bir çağrıda bulunarak Müslümanları zındıklığa sürüklemek isteyenler kimlere hizmet ettiklerinin farkında mıdırlar? 

Kur’an’dan başka kaynak tanımama yani Efendimizin buyurduğu Hadis-i Şerifleri tamamen reddetme ve Peygamberi hayattan dışlama anlayışını hâkim kılmak isteyenler, her şeyden önce Allah’a ve Kur’an’a isyan bayrağı açtıklarını bilmelidirler.

Çünkü bizzat Kur’an’ın ifadesiyle Peygamberi sevmek Allah’ı sevmek, Peygambere karşı gelmek Allah’a karşı gelmek demektir.

Kur’an şu Âyetle bu anlayış sahiplerine en güzel cevabı veriyor: “De ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah’da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” (3/31) 

Allah Kur’an’da; “Peygamber size neyi getirmiş ise onu alın (yapın); neyi de yasaklamışsa ondan da sakının” (59/7)  buyurarak açıkça Rasûlüne itaat etmemizi, O’nun emir ve yasaklarına uymamızı emretmektedir.

Ayrıca “Biz her Peygamberi sırf,  Allah’ın izniyle itaat edilmek üzere gönderdik” (4/64) buyuran bizzat Kur’an’dır.

Yukarıdaki Kur’an Âyetleri bütün açıklığı ile ortada dururken, Kur’an’a aykırı bir şekilde üstelik Kur’an’ın adını kullanarak Peygamber düşmanlığı yapmak bir Müslüman’ın kabul edebileceği durum olamaz.

Peygamberler; insanları doğru yola sevk etmek, dünyada ve ahirette mutlu, mesut, bahtiyar olmamızı temin etmek, Rabbimize nasıl kulluk ve ibadet edileceğini göstermek üzere bizzat Yaratıcımız tarafından seçilen nadir kişilerdir.

Bilhassa son din İslâm’ın ve son kitap Kur’an’ın hükümlerini uygulamak ve açıklamak üzere gönderilen, Hâtem-ül Enbiyâ olan Peygamberlerin sonuncusu, kıyamete kadar tek rehber ve tek önder olarak kabul ettiğimiz, Allah’ın “And olsun ki, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok anan kimseler için Resulullah (Allah'ın Elçisi) en güzel örnektir.” (Ahzab 21)  buyurduğu Efendimiz Muhammed Mustafa’yı  (SAV)  hayatımızdan çıkarmak, yaşantımızdan dışlamak ve Peygambersiz bir din anlayışını hâkim kılmaya çalışmak kadar Allah’a isyan edilen, Yaratıcıya baş kaldırılan bir davranış düşünülemez.

Efendimizin yolu Allah’ın yoludur, O’nun ahlâkı Kur’an ahlâkıdır, O’nun izinden yürümek Kur’an’ın kesin emridir.

Kur’an’ın hükümleri, Efendimizin yaşayışı, mübarek sözleri ve uygulamaları ile açıklık kazanmıştır.

Hz. Muhammed;  Kur’an’ın öğreticisi, açıklayıcısı, uygulayıcısıdır. Bizim asla vazgeçemeyeceğimiz dünyada tek önderimiz, rehberimiz, sevgilimiz, örneğimiz, Peygamberimiz ahirette de Allah’ın izniyle şefaatçimiz ve kurtarıcımızdır.       

Kur’an bize yeter diyerek Peygambere karşı olanlar, Sünneti ve hadisleri inkâr ederek Kur'an'ı heva ve heveslerine göre istedikleri gibi yorumlamak için peygamberden kurtulmaya çalışıyorlar.

Bunlar önce sahabeyi eleştirdiler, sonra büyük hadis imamlarına hakaret ettiler, sonra hadisleri reddettiler,  sonra Peygamber'i inkârdan önce mucizelerini yok saydılar. Miraç'ı inkâr ettiler. Şefaati yok saydılar, kaderi inkâr ettiler, Peygamber sıradan bir insandır dediler. O postacıydı görevini yaptı bitti dediler.

Kademe kademe ilerliyorlar. Plana göre, önce Peygamber (s.a.v.) inkâr edilecek sonra da Kur'an reddedilecekti.

Önce Peygambersiz bir din, Peygambersiz bir İslâm gerçekleştirilecek, sonra da sıra Kur'an düşmanlığına gelecekti. Öyle de oldu. Birisi çıktı "Kur'an Allah kelâmı değil" dedi. Adım adım bu noktaya geldiler.

Peygambersiz İslam, Peygambersiz ve sünnetsiz Kur'an hamlesi, hiç şüpheniz olmasın bir haçlı projesidir. Mısır'daki bazı reformistler bu zehiri İslam âlemine enjekte etmişlerdir.

Deizm ve Peygamber düşmanlığı bu yoldan pazarlanıyor. Bu kesinlikle Siyonizmin planıdır. Bu oyuna, bu plâna, bu tuzağa karşı uyanık olalım. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.

Bu makale toplam 199 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi