Bugün; 19 Nisan 2024, Cuma
Salih Sedat ERSÖZ
Metni küçült
Salih Sedat ERSÖZ
Rusya – Ukrayna Savaşı ve Türkiye için Nükleer Silah farz oldu ama…
Tarih : 2022.03.02  17:27:25

Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı saldırı bu yazının yazıldığı anlarda bütün hızıyla sürüyordu.

Bir yandan da Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında görüşmelerin ikinci turu hazırlıkları yapılıyordu.

Benim bu görüşmelerden savaşın duracağı yönünde fazla bir umudum yok.  

Ne oldu da Rusya, Ukrayna’ya savaş başlatma kararı aldı.

Savaşın daha doğrusu Rusya saldırısının başlamasının temel nedeni Ukrayna’nın NATO’ya alınma girişimidir.

ABD ve Batı ülkeleri Ukrayna’nın NATO’ya dâhil edilme fikrine sıcak baktılar. Rusya ise Ukrayna’nın NATO ülkesi olmasından büyük rahatsızlık duydu.

Ukrayna NATO ülkesi olursa ABD, Rusya’nın sınırına kadar üs kurabilecek, asker yığabilecekti. Rusya’nın ne yapıp edip bunu engellemesi gerekiyordu. Engellemenin yolunu da Ukrayna’yı işgal etmekte buldu. Rusya açısından olay kısaca bu…

Ukrayna açısından bakarsak; Yıllar var ki her günü, her anı Rusya tehdidi altında geçen bir ülke Ukrayna…

Ukrayna’nın başında Rus yanlısı yönetimler olduğu dönemlerde Rusya ne derse o yönde kararlar alındığı için o dönemlerde bir tehdit söz konusu olmuyor ama Ukrayna ne zaman bağımsız bir karar alma sürecine girerse işte o dönemlerde Rusya hemen başlarına bela olmaya başlıyor.

Kendilerine büyük devlet denilen ülkeler ki bunlar ABD ve ABD’nin ayrılmaz parçası olan AB Ülkeleri ve İsrail ile Rusya ve Çin’dir,  başka ülkeler tarafından kendilerinin işine gelmeyen veya menfaatlerine dokunan hatta  uyduları olmayı kabul etmeyen ülkelere müdahale etmede kendilerine hak görürler.

Bu durum geçmişten bugüne; Afrika’da, Bosna’da, Filistin’de, Afganistan’da Irak’ta, Suriye’de, Doğu Türkistan’da, Myanmar’da hep böyle olmuştur.  

Rusya tehdidinden kurtulmak isteyen Ukrayna’nın NATO’ya dâhil olma süreci başlayınca kendisi açısından tehlike sezen Rusya’da kendinde hak görerek Ukrayna’yı işgal girişimi başlatmış oldu.

Şimdi burada haklı kim? Ülkesinin savunmasını garantiye almak isteyen Ukrayna yönetimi mi? Yoksa gelecek olan NATO gücünü kendince tehlikeli görerek müdahale eden Rus yönetimi mi?

Olaya barış gözüyle değil de hep savaş gözüyle bakarsak böylesine cevaplanması zor bir soru elbette gündeme gelecektir.

Hâlbuki gelişmiş ülkeler savaş yanlısı oldukları kadar barış ve kardeşlik yanlısı olsalar böyle bir sorunun gündeme gelmesi mümkün olmazdı, zira olay bu raddeye gelmezdi.

Dünyada barışı tesis eden bir güç olsa idi hiçbir ülke diğer ülkeye saldırma ve işgal etme girişiminde bulunamayacaktı. Ama ülkeler silahlanma, toprak genişletme ve dünyada söz sahibi olma yarışında olunca saldırılar, işgaller, zulümler bitmek bilmiyor.  

Yeri gelince hemen belirteyim ki Erbakan hocamızın kurduğu D Sekizler dünyada barışı sağlayacak olan gücün oluşumunun ilk adımıydı. Ama küresel güçler kendi hegemonyaları son bulacağı endişesiyle fırsat vermediler ve bu muhtemel gücü daha doğmadan öldürdüler.

Rusya bir yandan Ukrayna’yı işgal girişimini ve saldırılarını sürdürürken diğer yandan da Ukrayna’ya yardım eden ülkeleri nükleer silah ile tehdit etmektedir.

Güçlü ülke dediğimiz ülkelerin gücünün nereden geldiğine bakarsak tamamen ellerinde bulunan silah gücü olduğunu görmekteyiz. Bu ülkelerde başta Atom Bombası ve Hidrojen Bombası denilen nükleer silahlar olmak üzere her türlü savunma ve saldırı silahları mevcuttur. Gücü de bu silahlardan almaktadırlar.

ABD; Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail’de nükleer başlıklar olduğu biliniyor. Bu ülkeler bir dış tehdit karşısında çok rahatlar. Zira ellerinde dışardan gelmesi muhtemel bir saldırıyı caydıracak güçlü bir silah var. Bu ülkelere nükleer saldırı yapmayı düşünen bir ülke aynı silahın kendisine döneceğini düşünerek vazgeçer.

Son yıllarda savunma sanayi yolunda epeyce yol alan ülkemizde ise nükleer silah olmadığı için bu tehditle zaman zaman karşı karşıya kalabiliyoruz.

Mesela Rus uçağını düşürdüğümüz dönemde Rusya hemen nükleer silah kullanma tehdidinde bulunmuştu. Bizde de nükleer silah olsa idi Rusya böyle bir tehditte bulunamazdı. Rusya şimdi de Ukrayna’ya silah veren ülkeleri tehdit ediyor. Tehdit edilen ülkeler içinde Türkiye’de var mı bilmiyoruz ama şayet varsa bundan vazgeçirmenin tek yolu nükleer silaha sahip olmaktır.

ABD etrafımızı tamamen üslerle kuşatmış durumda. ABD tarafından yapılacak bir saldırı ki hemen - bu mümkün değil – demeyin, her an her şey olabilir, bu takdirde bu saldırı fikrinden vazgeçirmek için mutlaka nükleer silaha ihtiyaç var. Adamlar elimizdeki diğer silahlardan çekinmiyorlar ki… Zira ellerinde bizden çok daha güçlü silahlar mevcut. Onların tek çekindiği nükleer silah… Onun için diğer ülkelerin bu silaha sahip olmasının yolunu kapatıyorlar. 

Bu sebeple Türkiye’nin nükleer silah sahibi olması kaçınılmazdır ve farzdır ancak hemen ‘buna müsaade ederler mi?’ sorusu akla gelmektedir. Etmeyecekleri tabi ki malum ama benim ki bir hayal işte… Belki bir gün Pakistan’a müsaade ettikleri gibi bize de müsaade edebilirler. Bir umut işte…

Peki bu savaş nasıl biter? Bunun için görüşmeler yapılıyor ama bir sonuç alınabileceğini zannetmiyorum. İnşallah yanılırım. Rusya saldırıyı durdurmak için dört şart ileri sürüyor. Ya bu şartlar yerine getirilir veya Ukrayna yönetimi değişerek Rus yanlısı bir yönetim gelir ancak o zaman savaş biter.

Ukrayna şu ana kadar kendisinden beklenmeyen derecede büyük bir direniş gösteriyor. Askeriyle, siviliyle, muhalefetiyle bütünleşmiş durumda. Ülkelerini savunmak için gereken her şeyi yapıyorlar. Komedyen diyerek küçümsenen ve kaçacağı beklenen adam çok iyi bir devlet adamı sınavı veriyor. Bu direniş takdire şayan…

Diğer bir soru savaş uzun sürerse Rusya nükleer silah kullanır mı? Putin’in yapısına baktığımız zaman kullanmaz diyemeyiz. Putin çok acımasız bir yapıda, biraz da delilik mevcut. Ne zaman ne yapacağı kestirilemiyor.

Peki kullanırsa ne olur? Putin’in dediği gibi Ukrayna’ya silah veren ülkelere karşı kullanırsa işte o an sadece 3. Dünya savaşının başladığı an değil, kıyametin koptuğu andır.

Allah ülkemizin ve tüm mü’minlerin yardımcısı olsun. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.

 

Bu makale toplam 101 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi