Her Cuma hoca hutbenin sonunda Nahl suresinin 90.ayetini okur öyle iner hutbeden, Bu ayet dünya nizamını sağlayan 3 temel esastan bahseder ve bunların ilki bizimde yazımızın ilhamı Adalettir. Adalet sadece manevi bir duygu mudur? Adalet yapılan her işe lazım değil midir ?

Dünya’nın büyük liglerinde takımların gelir dağılımları, havuzdan aldıkları para başarıya endekslidir. Özel durumlar hariç, O yıl şampiyon olan takım şampiyonluk primi alır ve kazandığı puana göre de kazancını artırır. Hatta düşen takımın bile kendisini toparlaması için para verilen ligler var. Ee boşuna önemli lig değiller yani…

Peki ülkemizde bu sistem nasıl ilerliyor hiç baktınız mı ?

 Küsurata çok girmeden, önce havuzdaki paranın 40 milyon kadarı bütün kulüplere eşit veriliyor. Sonra performansa göre prim sistemiyle takımlar puan aldıkça para kazanacaklar bu da cepte, her şey normal görünüyor. Şimdi burası önemli; havuzdaki toplam paranın yüzde 11’i daha önce şampiyonluk yaşamış takımlara prim olarak verilmesi!  Yani örneğin Trabzon 40 yıl kadar önce şampiyon olmuş havuz sistemi kurulduğundan beri 40 yıl önce kazandığı kupanın primini yiyor. Bu nasıl bir saçmalık anlamak mümkün değil!

Yani 46 olarak açıklanan performans primini 57 olarak yap ortada bir gelir Adaleti olsun!

Şimdi gelelim yayın ihalesine Cine5 ile başlayan Teleon ile devam Ligtv ile nirvasını yaşayan yayıncı kanal, Beinsport ile küresel bazda yayın yaptığından ligimizin başka ülkelerde izlenirliği artırmada rol oynamıştır. Fakat federasyon ile karşılıklı olarak atışmalarda Beinsport bu lige bu kadar yeter diyerek kendi rakamlarını aşağıya çekti. Buna karşılık federasyonun gerekirse kendi televizyonumuzu kurarız açıklamasıyla, Beinsport’ta Federasyonda geri adım atmadı. Saran grup 8’e bölünen ihalenin 5 paketine imza atarken TRT 2 pakette kaldı. Orta’da 2 tane paket kaldı. Aslında kafaları karıştıran paket, 1A paketi oldu. İhale dışı kalan paket derbileri kapsıyor ve bunlar 3 İstanbul kulübünün ihya edecek rakamlara ulaşabilir.

Benim bu durumdan çıkarımım şu:  Yayın gelirleri önceki sezona göre yarı yarıya düşecek! Yayın ihalesinden başka, çok fazla geliri olmayan Anadolu kulüpleri düşük bütçeye rağmen İstanbul takımlarından çok daha başarılı sezonlar geçiriyor. Bu paketler ve anlaşılan fiyatlar Anadolu takımlarının kepenk kapatması yada küçülmeye gitmeleri anlamına geliyor. Bu kadar başarılı olamazsınız deniliyor sanki! Bu durum önümüzdeki süreçte bir çok Anadolu kulübünün iflas etmesi yada kayyum atanması beni şaşırtmaz. Takımlar hiç transfer yapmadan mevcut sözleşmeli oyuncularının bile maddi olarak hakkından gelmesi zor görünüyor. Hal böyle olunca Anadolu takımları için 2 seçenek kalıyor. Yurt dışından İskandinav ülkelerinden düşük maliyetli oyuncuları transfer etmek ki yabancı kuralı zaten bu duruma neşter vurmuş durumda! Onunda gözlerden kaçmış falan olanını bulabilirseniz. Son şans ise alt yapıya yönelip oradan oyuncu çıkartmak! Bu defa da siz zar zor bir oyuncu çıkartacaksınız, yabancı kuralı yüzünden İstanbul takımları radarına takılıp, elinizdeki oyuncuyu koparıp almaları, en kötü kafasını karıştırıp performans düşüklüğü yaşamaları sağlanacak gibi duruyor. Tamamen kaotik bir durum!

Türkiye’de süperligde oynayan hemen hemen her takımın konforlu stadyumları var. Bu gelirsizlik durumu, kulüp ürünlerini ve bilet fiyatlarını da etkilemesi söz konusu. Bilet ve ürün fiyatlarının artışı demek stadyumlarda boş koltuklar demek, ürün fiyatlarındaki artış aidiyet azalmasına ve hegemonya tarafına yönelime gebe! Spor kanallarında sadece İstanbul takımlarının maçını izleyen bir gençlik, o dönemde hangi İstanbul takımı başarılı ise ona yönelecek haliyle! Birde bunlara yanlış ya da tutmayan transferleri göndermek istediğiniz fakat başarılı olamadığınızdan elden çıkacak paraları ekleyelim! Ülke futbolunu gerçekten zor zamanlar bekliyor. İlerleyen süreçte takımları şahsileştirilmesi hatta yurt dışına takımların satılması gündeme gelecektir. Zaten aşağıdan yukarıya gelen İstanbul takımlarının fazlalığı ve yönetim şekilleri bu konuda bize ışık tutuyor. Bu süreç başlarsa, özellikle Anadolu kulüpleri kapanın elinde kalır. Anadolu takımları maalesef bu kaotik durumun figüranları olması isteniyor…

Günün sözü; Adalet, merhametten ziyade her cemiyetin temelini teşkil eder…