Camilerimiz doldu taştı; genci, yaşlısı, kadını erkeğiyle. Ramazan ayı bereketi, mağfireti, ruhları okşayan merhamet iklimiyle gönüllerimize misafir oldu. İnsan bir başka oluyor bu aylarda. Aslında kutsal gün ve gecelerde gönüllerimizde bir kıpırdanma, bir ürperme, bir kıyam hasıl oluyor.

“Titre ve kendine dön” denilen bir söz ya, işte bu tam da bu günler için söylenmiş bir sözdür. İnsan titremeden, kendine gelemez. Titreyeceğiz, ürpereceğiz, “ne yapıyoruz? Bu yanlış gidişatımız nereye kadar böyle?” diye uyanış moduna gireceğiz.

Bunun için sevgililer sevgilisi Peygamber Efendimiz;

“Kim, inanarak ve sevabını Allah’tan umarak oruç tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” Buyurur.

Bu değerli ve bize rehber olan sözde tepeden tırnağa kadar; ihlas vardır, samimiyetin özü buradadır. Zaten samimiyet olmayınca hiçbir şeyin anlamı kalmıyor. Bu istikamette rehberimiz şöyle der;

“Günahına tövbe eden, hiç günah işlememiş gibidir” buyurarak bir an önce yanlışlardan dönmemizi, günah bataklığında bocalamamamızı, “la” girdabında hayatımızı berbat etmememizi, tagutların, firavunların, Ebucehillerin safında yer almamamızı hatırlatıyor. Daha doğrusu dosdoğru yolda gitmemiz, temiz bir hayat sürmemiz için bize yol gösteriyor.

Ramazan ayı, diğer aylarda da aynı istikamette gitmemiz için bize ışık yakıyor. Mesela imsak ile-ki İmsak; tutmak demektir- önce aç kalarak tokluğa tahammül yani midemizi tutmak, gözlerimizle harama bakmamak için gözlerimizi tutmak, duygularımızla kötü düşünmemek için beynimizi ve düşüncelerimizi tutmak, ellerimizle kötülüklere yapışmamak için ellerimizi tutmak… örnekleri her organımız, her hal ve hareketlerimiz için çoğaltabiliriz.

İmsakı, yalnızca, yemekten, içmekten, aç kalmaktan ibaret olarak anlarsak eksik kalır. O zaman da sonuca varamayız. Hani denir ya; “Niyet hayır, akıbet hayır”. İnsanca hayat için İslamca hayata ihtiyacımız var. İslamca hayat da Kur’an ile, Allah’a dosdoğru yönelişle elde edilir.      

Hoş Geldin!

Gönlümüze aşkı düştü,

Üstümüze ışkı düştü,

Sohbetlere meşki düştü,

Burhanlarınla hoş geldin!

Kirli kalpte sorun durur,

Hatimlerle arındırır,

İmsak ile barındırır,

Kur’anlarınla hoş geldin!

Siler atar günahları,

Gideriyor tüm ahları,

Yoksulların penahları,

İkramlarınla hoş geldin!

Kucak kucak sevgi saçar,

Veballerimizden geçer,

Hiç kimseyi kılmaz naçar,

İhsanlarınla hoş geldin!

Barışta birinci sensin,

Dostlukta bir inci sensin,

Yol gösteren öncü sensin,

Furkanlarınla hoş geldin!

Uzun yolun yolcususun,

Kötülüğün bekçisisin,

Kurtuluşun elçisisin,

İrfanlarınla hoş geldin!