Kurban Bayramı’nın yaklaştığı ve mukaddes beldelerde Hac farizasını yerine getirmek için hacı adaylarının, fırtınalı bir günde yaşanan ölümlü kazaya rağmen Kâbe’yi tavafları ve diğer hac ibadetleri aksamadan devam ediyor.

Mekke-i Mükerreme ile Kâbe ve muhitini gösteren eski resimlere baktığımda; şimdi etrafı Amerikan markalı oteller ve Ecyad Kalesi'nin yerine dikilen Zemzem Towers’in  kuşatması altında, “Allah güzeldir, güzeli sever” düsturu ve estetik anlayışına ne kadar ters bir yapılaşmayla karşı karşıya.

Bu da, Mekke-i Mükerreme ile Medine-i Münevvere’nin içinde bulunduğu bu mukaddes beldelerin ehil ve liyâkat sahibi idarecilerin ellerinde olmadığının en bariz göstergesi. Bu beldelerden gelen şuurlu Müslüman kardeşlerimizi dinlediğimizde, kâfirlerin girmesi yasak Hârem-i Şerife sünnetsizlerin nasıl cirit attığı ve buraları kirlettiklerini duyduğumuzda, yüreğimizin nasıl “cız” ettiğini hissetmemek ne mümkün.

Bunun yanı sıra Ortadoğu’nun çıbanbaşı İsrail Devleti, başsız (hilafetsiz) ve dağınık vaziyetteki 1,5 milyarlık İslâm Âlemine meydan okurcasına Mescid-i Aksâ’yı yıkıp, yerine Altın Buzağı’lı Süleyman Mabedi’ni dikmek için mütecaviz saldırılarını devam ettiriyor.

Kâbe İmamı hac farizasını yerine getiren ve İslâm Dünyası’nın senede bir defa buluşarak en büyük meselelerini ve çözüm bekleyen problemlerini konuşmak üzere bir şûra tertibinde ele alabilecekleri bu muazzam buluşmaya şahitlik eden binlerce Müslümanı, yaptığı duasıyla teskin etmeye çalışsa da, Siyonist zihniyetteki zâlim İsrail Devleti’nin paramparça olması yönünde Allah’ın “kahhar” sıfatıyla kahrolması dileğinde bulunsa da; lânetli bir kavmin başında bulunan Siyonistler, yeniden Gazze’de Müslüman kanı dökmeye hazırlanıyorlar. Mescid-i Aksâ’nın altını oymak için son hamlelerini yapıyorlar.

Bütün bunlar Müslüman dünyasının gözleri önünde cereyan ederken İslâm ülkelerinden hiç ses ve sadâ çıkmaması ne garip!

Bu din garip geldi, herhalde garip gidecek…

Ama biz biliyoruz ki, Doğu’dan Batı’ya doğru büyük göç başladı. Ortadoğu Kudüs’e doğru da Müslümanların yürüyüşü yakında inşaâllah başlayacak.

İşte o zaman kork sen ey İsrail! Allah’tan korkan hakiki Müslümanlardan!

O vakit her evin önüne diktiğiniz Gargad ağaçları da size siper olmayacak!

Mescid-i Aksâ’yı postallarınızla kirletirken, bir mücahide Müslüman kadının üzerine 15 kişi birden çullanırken ne kadar korktuğunuzu, kurduğunuz Korku İmparatorluğu’nuzun yakın bir zamanda başınıza nasıl yıkılacağını da sakın ha unutmayın!

***

Arap Baharı’nı “sosyal medya” paylaşımıyla uyandırarak Mısır’ın seçilmiş Devlet Başkanı Mursî’ye yönelik askerî darbe için kullanan Amerika ve onun Ortadoğu’daki cerahatli çıbanbaşısı İsrail, kukla Sisî’yi Mısır ve Mısır’lı Müslümanların başına İran’ı ve Suriye’yi de yanına alarak belâ yaparken, Gazze’nin can damarları olan tünelleri ne kadar imha ederseniz ediniz, merak etmeyin su akar tekrar yolunu bulur! 

***

Dünya bir hercümerc içerisinde Hoca’nın kazanı gibi kaynıyor!

İlk insan ve ilk peygamberden bu tarafa devam eden ve kıyâmete kadar da sürecek olan Hak ve Bâtıl mücadelesinde, saflar belirginleşmeye başladı. Kim mü’min, kim kâfir ve kimin münafık olduğu ve kimlerin, hangi ülkelerin hakkın veya bâtılın tarafında yer aldığı/alacağı kanlı olaylar bize gösterecek.

Hak yolunda saf tutanlara selâm olsun!

Allah (C.C.) onların yâr ve yardımcısı olsun!

AZİZİM DİYOR Kİ…

Hz. Musa gibi;“Rabbim binimle beraberdir, bana kurtuluş yolunu gösterecektir” diye niyâz edecek ve “Allah’a (imanlı) temiz ve sağlam bir kalple gitmek” için “Allah’ın azabından sakınıp emirlerine uyan ve O’na itaat eden” kullardan olacağız.

Ne mutlu o kullara!

NOT: Bütün okurlarımızın ve Müslüman kardeşlerimiz ile hemşehrilerimizin Kurban Bayramı’nı kutlar, dahili ve harici şer güçlere karşı daha fazla kurban vermemek adına akıllı ve imanlı hareket edip huzur ve sulha erişmemizi Cenab-ı Hakk’tan niyaz ederim.