Bugün; 19 Nisan 2024, Cuma
Salih Sedat ERSÖZ
Metni küçült
Salih Sedat ERSÖZ
RAMAZAN’A ELVEDA, BAYRAMA MERHABA
Tarih : 2023.04.20  12:33:53

Ayların sultanı Ramazan’ı ve bin aydan daha hayırlı olan af ve bağışlanma gecesini ihya ettikten sonra artık bu mübarek günlere elveda diyeceğiz. İnşallah, Ramazan ayı ve Kadir gecesi bizlere şefaatçi olur. İnşallah, bu Kutsal ayı bizlerden memnun olmuş olarak uğurlarız. İnşallah oruçlarımız, teravihlerimiz, fitre ve zekâtlarımız, yüce Rabbimizin huzurunda makbul, sahipleri de mesrur olur. İnşallah, Ramazan’da affedilen, bağışlanan ve ebedi saadete eren kulların zümresine iltihak edenlerden oluruz. 

Oruçlarımızı elbette Allah’ın rızasını kazanmak için tutarız. Bunun yanında da Cenab-ı Hak, biz kullarına çokça lütuf ve ihsanlarda bulunur. Ramazan sayesinde; birlik ve bütünlüğümüzün zirveye ulaşması, diğer insanların halleriyle hallenme, bazı kötü alışkanlıklarımızı terk etme, ihtiyaç sahiplerini görüp gözetme, güzel ahlâk, iyi huy, yardımlaşma, kaynaşma, kardeşlik, sabır, şükür, merhamet gibi maddi, manevi kazanımlar sağlarız ve pek çok güzellikler, iyilikler elde ederiz.

Cenab-ı Hak’tan, bizlere Ramazan’dan sonra da bu güzellikleri devam ettirme alışkanlığını vermesini diliyorum. Temenni ediyorum ki, Ramazan’da kazandığımız bu güzellikler, geçici olmasın ve bizimle birlikte bir ömür devam etsin.

Ramazan’a artık veda etme zamanı... Gelecek yıl tekrar, güzelliklerle dolu bu mübarek aya kavuşabilir miyiz bilmiyoruz. Geçen yıl, beraber oruçlarımızı tuttuğumuz ve iftarlarımızı beraber yaptığımız bazı sevdiklerimiz ve dostlarımız bu yıl aramızda olamadı. Gelecek yıla kadar kimlerin bu dünyadan, ebedi âleme yolcu olacağını ancak Allah biliyor.

Onun için, Oruç ve Ramazan sayesinde kazandığımız güzel alışkanlıklarımızı devam ettirelim. Mübarek Ramazan’da elde ettiğimiz kazanımlarımızı bırakıp yeniden olumsuz hallerimize dönmek, Müslüman’a yakışmaz. İyilikleri bırakıp kötülüklere rücu etmek, güzellikleri terk edip çirkinliklere dönmek, sevaplar dururken günahlara dalmak mü’minin şiarı olamaz.

Rahmet Ay’ına elveda derken Ramazan Bayramına merhaba diyeceğiz.

Ramazan Bayramı inananların bayramı...

Bu bayram Allah’a teslim olanların bayramı…

Bu bayram sabırla, namazla ve oruçla Yaratıcının emrine âmâde olanların bayramı…

Güçlüklere sabredenlerin bayramı…

Oruçlarını, bir ay boyunca her türlü zorluğa rağmen sadece Allah’ın emri olduğu için tutanların bayramı…

Bezm-i Elest’te, Rab’lerine verdikleri sözü yerine getiren ve Ahde vefa gösterenlerin bayramı…

Bu bayram “lebbeyk Allah’ım lebbeyk” diye yürekten haykıranların bayramı… 

Bir ay boyunca Rablerinin emrine büyük bir itaatle râm olan mü’minler, şimdi yine Rabbimizin isteği doğrultusunda bayram yapacaklar. Oruç gibi bayram da, Allah’ın, inanan kullarına bir lütfu ve ikramı… 

Şerlerden, haramlardan, kötülüklerden uzak, günahlardan arınmış, hayırlarla dolu, paklık içinde, iyilikler ve güzellikler içeren, cennete alıp götüren bir Ramazan ve bayram ve aynı şekilde hayırlı ve güzel bir ömür geçirmemizi nasip etmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

Oruçlarımız ve bayramımız bizi ateşten uzaklaştırsın, cennete ulaştırsın, Ramazanımız, Kadir gecemiz ve Bayramımız kutlu olsun, şefaatçi olsun İnşallah…  

İçinde bulunduğumuz zor günlerde, Müslümanların acı içinde kıvrandığı bu günlerde, İslâm diyarlarında Müslümanların canlarını verdiği, kanlarını döktüğü şu günlerde bayramımızı hakkıyla nasıl kutlayabileceğiz? 

Evet oruçlarımızı tuttuk ama bayramı hak ediyor muyuz? Akan Müslüman kanını durdurmak için ne yaptık? Onların acılarını yüreğimizde hissettik mi? Maddi imkânlarımızla, dualarımızla ve dilhun olan yaralı gönüllerimizle onların yanında olabildik mi? Bayram kutlamayı asıl, İslâm diyarlarında akan Müslüman kanı durduğu zaman hak etmiş olacağız. 

Zalimlerin kahrı, mazlumların necatı için gönülden bol bol dua etmek, Allah’a vereceğimiz hesap anında, kardeşlerimiz için yaptığımız güzel bir amel olarak yanımızda olur İnşallah…  Ellerimiz o kardeşlerimizin elleri ile, dualarımız onların duaları ile birleşsin ve ötelerin ötesine ulaşarak, o mazlum ve mağdur kardeşlerimizin üzerine rahmet olarak insin İnşallah. 

BAYRAMI TATİLE DÖNÜŞTÜRMEYELİM VE RAMAZAN’I YAŞAMAYA DEVAM EDELİM

Sadece Yaratanın emri olduğu için oruç ibadetini severek, isteyerek, benimseyerek yerine getiren imanlı insanlar, yine Rabbimizin emri gereğince bayramı da bir ibadet zevki ve anlayışı ile geçireceklerdir. Bayramın sıradan bir tatil gibi değerlendirilmesi, bu iman anlayışı ile bağdaşmaz.

İmanları gereği her türlü zorluklara göğüs gererek, Allah’a ibadeti kul borcu olarak gören ve hayat programlarını Yaratıcının isteği doğrultusunda düzenleyen inanan insanlar, bayramı da aynı şekilde sadece O’nun rızasına uygun olarak yaşamak zorundadırlar.    

Bayram günlerini ziyaretler yaparak ve ziyaretçileri kabul ederek geçirmek yerine, evlerin kapatılarak yaşanan şehirden uzak yerlerde tatil yapılması bayram anlayışına sığmayan hatalı bir davranıştır. Bu davranış, zaten yıl boyunca bir araya gelinmeyen komşu, akraba ve yakınlarla bayramda bile görüşmeyi engellediği gibi evlatlarımıza da kötü örnek olmaya sebep olmaktadır.

Bayramın ilk günü evlatlarımızla birlikte sabah ve bayram namazlarını camide eda edip cemaatla bayramlaştıktan sonra ana baba, kardeş ve yakınlarımızla bayram yemeğinde bir arada olmak, daha sonra 3 gün boyunca komşu, akraba ve tanıdıklarımızı ziyaret etmek, evlerimize gelen ziyaretçilerimizi güler yüzle karşılayarak ikramlarda bulunmak, varsa kırgınlıkları sona erdirmek, çocukları sevindirmek, yetim ve öksüzlerin başını okşamak, kabirleri ziyaret edip geçmişlerimize fatihalar göndermek, ayrıca garip ve kimsesizlerin yüzlerini güldürmek Rab’bimizin hoşnut olacağı davranışlar zümresindendir.

Bayramımızı bu güzellikler içinde geçirmek ve çocuklarımıza bu yönde örnek olmak yerine, tatil yapma anlayışı içinde evlerimizi kilitleyerek, bayram süresince uzaklaşmak, ziyaret etmeyi ve edilmeyi adeta yasaklamak hoş  olmayan davranışlardır.

Yılda sadece iki defa kapımızı çalan bu mübarek bayram günlerini sıradan bir tatil anlayışından uzakta diğer mü’minlerle birlikte kutlanması ve yaşanması gereken özel günler olarak görüp, Allah’ın rızasına uygun şekilde davranmakla bayramların derûnî zevkini de tatmış oluruz.

Diğer yandan Ramazan’ın bize kazandırdığı olumlu, güzel ve iyi ahlâkı, Ramazan’dan sonra da devam ettirmek bir mü’min için vazgeçilmez zorunluluktur. Ramazan ayı boyunca, Rabbimizin emri gereğince her türlü haramdan uzak duran müminler, bayramlarını da ve bayramdan sonraki yaşantılarını da yine haramlardan uzak kalarak devam ettirmelidirler.

Zira Rabbimizin bildirdiği, helal ve haram sınırları sadece Ramazan ayına mahsus değildir.

Bu yıl ki, oruç sınavımız nihayete erse de,  kulluk sınavımız aralıksız sürüyor ve yaşadığımız müddetçe sürecek.

Bayramda da, bayramdan sonra da yaşadığımız sürece her an imtihanımız devam ediyor, edecek.

Onun için Ramazan ayı bitse de, nefsimizde bütün güzelliği ile Ramazan’ı yaşamaya devam edelim. Oruçla birlikte namaza da başlayan mü’minin, Ramazan bitti diye namazını terk etmesi ancak şeytanı sevindirir. Zira namaz sadece Ramazan ayına mahsus değil, bir ömür boyu Yaratıcımızın bizden edasını istediği bir ibadettir. Can bedende kaldığı müddetçe namaz ibadetini aksatmadan yerine getirmek, Rabbimizin emrine boyun bükmek ve O’nun emrine râm olmak bize ebedi saadeti kazandırır.

Oruç sayesinde namaza başlayan, fakire yardım eden, muhtaca el uzatan, mazlumların dertlerine derman olmaya çalışan, güzel ahlâk sahibi olan, kardeşliğe önem veren ve sabretmeyi öğrenen bir mü’minin, bu güzel hasletleri Rabbimizin istediği şekilde ömrü boyunca aksatmadan devam ettirmesi gerekir.

Cenab-ı Hak, Ramazan’da kazandığımız güzel hasletleri ömür boyu devam ettirerek, ebedi âlemde Cennet nimeti ile şereflenen ve gerçek bayramı hak eden bahtiyar kullarından eylesin.      

Ramazan Bayramı; Yüce Allah’ın, bir ay boyunca tepeden tırnağa kadar bütün vücut azalarına oruç tutturarak, bu rahmet, mağfiret ve cehennemden kurutuluş ayını en iyi şekilde hakkıyla değerlendiren ve Allah’ın rızasını kazanmaya çalışan inanan kullarına, mükâfat olarak bahşetmiş olduğu özel günlerdir.

Onun için Ramazan Bayramının adını basitleştirerek ve amacından saptırarak şeker bayramı olarak lanse etmeye çalışanlara da itibar etmememiz gerekmektedir.

Ramazan’da kazandığımız güzel hasletleri ömür boyunca sürdürelim İnşallah…

Bayramımız hayırlara, güzelliklere vesile olsun İnşallah. Hayırlı Bayramlar efendim.

Bu makale toplam 258 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi