Bugün; 16 Mayıs 2024, Perşembe
Cemaleddin Sancar
Metni küçült
Cemaleddin Sancar
Devletin önemi ve ona ihanet şekilleri
Tarih : 2020.05.15  23:20:55

  Naçizane tarifime göre DEVLET; tek bayrağı, belli sınırı olan, vatandaşlarının istikrar ve güvenliğini sağlayan, bir çok kurumu bulunan hükmi/tüzel bir şahsiyettir.
   

Şartlar ne olursa olsun devleti korumak doğru ve samimi vatandaşların en önemli görevlerindendir. İçtimai hayatın selameti devletin gücüyle sağlanır ve devam eder. Devletin devamı da adaletle payidar kalır.    

Tarihi okuduğumuzda ve şu anda gördüğümüz olayları dikkatle incelediğimizde; devleti olmayanların veya devletleri zafiyete uğrayanların perişanlıklarını daha iyi anlıyoruz. İşte Afganistan, Irak, Suriye, Yemen, Libya ...Bu güçsüz devletleri; vatandaşlarıyla ve her türlü servetleriyle perişan eden işgalci, zalim devletleri ve onlara destek çıkan yerli işbirlikçileri lanetle anıyorum. “Kafirlerin refah içinde diyar diyar dolaşmaları sakın seni aldatmasın. Onların bu refahı az bir yararlanmadır. Sonra onların barınağı cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası. “ Ali İmran 196-197. Bu zalim kafirlerin perişanlıklarını dünyada iken görmemizi Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.    

İmandan sonra en büyük nimetlerden biri de bir “DEVLET”e sahip olmaktır. Şüphesiz nimetlerin önemi yokluğunda daha iyi anlaşılır. Allah bizi böyle bir imtihanla karşı karşıya bırakmasın.  Ayrıca devleti herhangi bir nimete benzetemeyiz. Zira bütün nimetlerin tadını yaşadığımız güçlü ve bağımsız devletin vatan sathında hissedebiliriz. İbadetlerimizi,çalışmalarımızı, istirahatlerimizi, intikallerimizi hasılı hayatımızla ilgili her ihtiyacımızı önce ALLAH cc sonra devlet sayesinde rahatça yaşayabiliyoruz.   

Bütün bu nimetlerin yanında devletin vatandaşlarına yaptığı hizmetleri saymakla bitiremeyiz. Adalet, güvenlik, sağlık, eğitim, yol, elektrik, su, sosyal yardımlaşmanın her çeşidi...vs. Evet bunları yapmak devletin görevidir diyebiliriz. Ama şunu unutmamamız gerekir ki; güçlü devletimiz olmasa, biz de bütün gücümüzle bu devlete sahip çıkmasak o saydığımız nimetler ortaya çıkmaz. Onun için devlet vatandaşı için, vatandaş da devleti için vardır.    

Devleti idare edenler geçicidir. İcraatlarına göre ya rahmetle veya lanetle anılırlar. Ama devletin kendisi devamlılık ister. En kötü devlet idaresi devletsizlikten iyidir. Vatandaş iyi olursa idareciler de iyi olur. “ Siz nasıl olursanız sizi yönetenler de öyle olur. “ hadisin manası oldukça manidardır.  

Devlet idaresinde yürürlükte olan kanunlar, Allah’ın emir ve yasaklarına aykırı ise şüphesiz düzeltilmeli, değiştirilmeli, Allah ve Resul’ünün rızasına uygun olanı getirilmelidir. Bunu yapabilmek için yine de doğru, samimi ve meşru yolu izleyen vatandaşlara ihtiyaç vardır. Ne on beş Temmuz FETÖ bağilerinin yaptığı isyan hareketi ve ne de İslam adına birilerini tekfir etmekle olur. İnsanları iyilikle davet eder, onları İslamdan kaynaklanan erdemlilikle mücehhez olarak yetiştirirsek Allah’ın izniyle yapamayacağımız bir şey olmaz.    

Devleti idare eden siyasiler de çok önemlidir. Adil, doğru, şahsiyetli, erdemli ve özellikle Allah’tan gelen VAHİ ile yoğrulmuş olmaları devleti güçlü kılar.  Aslında bu ve benzer güzel nitelikler her müslümanda olması gerekir. Ancak siyasilerde olması, vatandaşlarına örnek olacakları için çok daha elzemdir.    

Vatandaş; devletin ve milletin temel taşıdır. Erdemli vatandaş devletini güçlü; kendisini, ailesini, milletini huzurlu kılar. Yukarıda önemini arzettiğimiz devletin kıymetini bilen vatandaş, içinde bulunduğu durum ve görevine göre devletine karşı sadık olmalıdır. Hiçbir şekilde devletine ihanet etmemelidir.    

İhanet; nimetlere karşı nankörlük etmek, onları görmezlikten gelmek, meşru olmayan yollarla o nimetlerden istifade etmek veya herhangi bir yolla onları imha etmektir. Devletin takdim ettiği hizmetleri görmezlikten gelenler, devlet imkanlarını meşru olmayan yollarla kullananlar, devletin hizmet araç-gereçlerini yıkıp yakanlar bu ihanetin içindedirler. Oysa “...Allah hainleri sevmez.”Enfal 58. “Allah hainlerin hilesini başarıya ulaştırmaz.”Yusuf 52.    

Birileri malımızı gasp etse, çalsa veya yaksa; Allah aşkına söyleyin rıza gösterir miyiz? O kişi veya kişilere hain, hırsız, zorba demez miyiz? Şüphesiz tereddüt etmeden onları en kötü sıfatlarla niteleriz. Peki devlet malına yani BEYTÜLMAL’a karşı yapılan türlü türlü haksızlıkları hangi kefeye koyacağız?   

Ben burada devlete karşı yapılan bütün ihanet şekillerini sıralayacak değilim. Ancak hastalık haline gelen ve yaygınlaşan bir kaç misali vermeden de geçemeyeceğim:

1-Hangi gerekçe ile olursa olsun kaçak elektrik ve su kullanmak. Ödeyemeyen fakir varsa devlet gereken desteği yapar ve yapmaktadır. 

2- Başta hazine arazileri olmak üzere devlet mallarını kanunsuz ve müsaadesiz kullanmak veya işgal etmek.

3- Özellikle bürokraside Devlet otoritesini kullanarak ihalelere fesat karıştırmak, yolsuzluk yapmak. Yani rüşvet alıp vermek. “Allah cc rüşvet alanı da vereni de lanetlemiştir” hadisini her zaman hatırlayan erdemli amir ve memurları minnet ve hürmetle anıyorum. 

4-Devletin verdiği teşviklerden veya sosyal yardımlardan istifade etmek için hileli yollara baş vurmak. Mesela yeteri kadar geliri olduğu halde, gayrimenkullerini başkasına devrederek devletin yardımlarından istifade etmek. Hatta anne veya babasından kalan maaşı almak için resmen boşanmak. 

5-Devletin engelli vatandaşlarına tahsis ettiği taşıt indiriminden istifade etmek için sahte raporlara tevessül etmek veya sağlam ve zengin olmasına rağmen engelli adına araba almak. 

6-Yol, baraj yapmak, maden çıkarmak gibi faaliyetlerde kullanılan araçları yakmak, görevlileri şehit etmek. İhanetlerin en rezil ve çukur boyutu budur.    

Buna benzer daha çok hileli yollar ve ihanetler vardır. Biz belki dikkat çeker diye bir kaç misal vermekle yetindik.    

Biz erdemli insanlar ve müslümanlar olarak; bu ihanetlere “DUR!” Demek zorundayız. Devleti ve onun malını korumakla mükellefiz. Allah’ın sevmediği hainleri sevmemekle kalmayıp onların bu ihanetlerini engellemekle görevli olduğumuzun idrakinde olmalıyız.  

Yüce Allah’ın belirlediği haram-helale, emir ve yasak ölçülerine titizlikle riayet etmek temennisiyle Allah’a emanet olunuz. 


Bu makale toplam 450 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi