Bugün; 28 Nisan 2024, Pazar
Sıtkı YONCA
Metni küçült
Sıtkı YONCA
Yazar
Demokrasinin kerameti kendinden mi?
Tarih : 2021.08.05  14:58:24

            Kerameti kahrımdan kullandım; inandığım için değil tabiki. Davit Spitz ‘’siyasi lügatimizde pek az kelime insanların mantık ve zekasına bu derece meydan okumuş ve her kalıba giren bu kadar kışkırtıcı bir yön göstermiştir.’’(Antidemokrati Düşünce Şekilleri sf.24)tespitindeki sitem dolu eleştiriyi anlayabiliyoruz ama keşke ‘’pek az’’ ifadesini kullanmasaydı. Çünkü hiçbir kelimenin, demokrasi gibi insan zekasına ‘’meydan okuduğu’’ kadar da aşağıladığına şahit olmadık. Kelimenin kökeni beni hiç ilgilendirmiyor. Devlet yönetimi anlamıyla Fransızca’dan gelse ne olur; (yardım-bilgi) anlamında ki Yunanca dimokratiadan gelse ne olur? Ben kelimenin kim tarafından nasıl ve hangi amaçla kullanıldığına bakarım.

            Zaten siyasi düşünce tarihinde  bu kelime için fikir üretenlerin sayısı kadar da, tanımı yapılmış olması onun ne kadar kaypak ve oynak olduğu konusunda bize yeterince bir fikir vermektedir. İnsanın dünya sevgisi, ihtirasları, hırsları, kıskançlıkları, ihanetleri, saplantıları ve zafiyetlerini ihmal ediyor değiliz kelimeye suç faturası keserken; ama sonuçta kelimeye can verenin insan olduğu gerçeğini söylemeyi de gereksiz buluyoruz.

            Mesela şimdilerde demokrasi, hırsızın hırsızlığına, zaninin zinasına, tefecinin faizine şemsiye olmaktan tutun da, Ak Parti ve ona oy verenlere sövmeye kadar bir dizi soysuzluğun ve edepsizliğin sembolü haline gelmiştir.

            ‘’Erdoğan gitsin de ülke umurumda değil’’ hezeyanıyla kendini kaybeden   adamların, bir insana duyduğu kin ve  nefretinden dolayı  ülkesini satacak kadar çukurlaşan anlayışlarına yataklık yapan sapmanın adıysa demokrasi, ben demokrat olma hakkımdan vaz geçiyorum; çirkinleşmiş ruhlarıyla bütünleşen demokrasi anlayışlarını da kendilerine armağan ederek.

            Bu ülkenin insanlarının çoğunluk oyuyla iktidara gelmiş bir insanı devirmek için, bu ülkenin düşmanı ülkelerden yardım isteyen adamların demokrasi anlayışından ve demokrasi söylemlerinden de artık tiksinmeye başladığımı ve onların insani birtakım refleksler gösterebileceklerinden umudumu kestiğimi söylemeliyim.

            ‘’Teokratik (yani şer’i hükümlerin)tatbikatın dayandığı telakkiyi, yani Allah’ın(C.C)yegane kanun koyucu ve Mukaddes Kitabın yeterli bir mecelle külliyatı ve hakimlerin, Allah’ın(C.C)kanunlarının uygulayıcıları olduğunu kabul edecek olursak bu takdirde devletin merkezi iktidarı mevcut ferman hükümlerine nazaran(demokratik sistemlere göre demek istiyor.S.Y.)daha kuvvetli ve yüksek bir müeyyide ile teçhiz edilmiş olur’’(Amerikan Düşüncesinde  Başlıca Cereyanlar V.L.Parrigton sf.21)diyen Prof. Vernon Luis Parrigton’un,teokratik sistemin mevcut kanunlardan daha kuvvetli ve yüksek olacağına vurgu yapması gerçekten dikkat çekici. İlginç olan ikinci husus demokrasi demiyor. Teokratik uygulama  diyerek insan müdahalesini dışarda bırakan ama insanı insana anlatan bir sistemden bahsediyor. Muhafazakâr olmadığını söyleyen Parrigton da demokrasiden umudunu kesmiş gibi sanki. Ne dersiniz? Selamlar.  

 

Bu makale toplam 461 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi