27 Eylül’de Ermenistan’ın sivil halka saldırısı üzerine başlayan Azerbaycan harekâtı 44 gün sonra büyük bir zaferle sonuçlandı.

Tam 28 yıldır Ermeni işgali altında bulunan Dağlık Karabağ bu harekât ile 44 günde işgalden kurtarıldı.

 Ermenistan’ın 28 yıl boyunca Dağlık Karabağ’da yaptığı hazırlıklar, kurduğu müstahkem mevkiler, siperler ve Rusya’dan almış olduğu modern silahlar hiçbir işe yaramadı.

Bizim bir parçamız olan Azerbaycan’ın şanlı milleti ve kahraman ordusu, 28 yıldır Karabağ aşkı ile Karabağ’ı işgalden kurtarma isteği ve özlemi ile doluydu.

İşte bu aşk, bu sevda, bu özlem ile başlatılan harekât amacına ulaştı ve Ermenistan’ın teslimi, can Azerbaycan’ın tarihi zaferiyle sonuçlandı.

Bu zaferde Azerbaycan ordusunun yaptığı başarılı harekât yanında Türkiye’nin verdiği desteğin de önemli bir payı var.  

Türkiye; “İki Devlet Tek Millet” olarak gördüğü Azerbaycan’a, harekâtın başından beri verdiği sonsuz destek ile hem Rusya’nın müdahale etmesinin önünü kapatmış oldu hem de Azerbaycan’a vermiş olduğu SİHA’ larla bu başarının, bu zaferin yolunu açmış oldu.    

Bu tarihi zaferle, 28 yıl sonra Dağlık Karabağ semalarında yeniden Ezan sesi yankılandı, Karabağ toprakları yeniden secdelerle buluştu.

Bu zaferi bahşeden Rabbimize sonsuz şükürler ederken, Allah’tan şehitlerimize rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum.  

Bu zafer Müslüman Türk Milletine hayırlı olsun, mübarek olsun ve kalıcı bir zafer olsun İnşaallah… Aynı zamanda Rabbimden yeni zaferlerin yolunu açan bir zafer olmasını da niyaz ediyorum.

Yazıma TYB Konya  Şubesi’nin düzenlediği 10. Mevlâna Şiir Şöleni ile devam edeceğim. Yazımın sonunda da bu tarihi zaferin gerçekleşmesi üzerine yazdığım DEFOL GİT ERMENİ şiirimi sizlerle paylaşacağım.

***   ***   ***

10. MEVLÂNA ŞİİR ŞÖLENİ

TYB Konya Şubesi’nin, Karatay Belediyesi ile birlikte 9 yıl boyunca düzenlediği Mevlâna Şiir Şöleni’nin 10. su geçtiğimiz hafta yapıldı.

Bu yıl ki etkinlik, daha önceki şiir şölenlerinden farklı olarak pandemik hastalık sebebiyle dijital ortamda yapıldı.

Bu yıl çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından dijital ortamda yapılan pek çok program hem beklenen ilgiyi görmedi hem de kaliteli bir yayın gerçekleştirilemedi.

TYB Konya Şubesi’nin dijital ortamdaki bu ilk şiir şöleni ise hem kalite hem ilgi yönünden oldukça doyurucu idi.

TYB Konya Şubesi, dijital olarak da çok kaliteli ve çok güzel programların yapılabileceğini göstermiş oldu.

Şiir etkinlikleri konusunda oldukça tecrübe kazanan TYB Konya Şubesi, bu şiir şölenine Mevlâna ismini vermek suretiyle hem Konya’nın en büyük sembolü olan Hz. Pîr’e vefa örneği göstermiş, hem de bir mütefekkir, bir tasavvuf büyüğü ve de bir şair olan Mevlâna isminin şiir şölenine çok yakıştığını göstermiş oldu.

Ayrıca Konya’da böyle bir şiir etkinliği düzenlenmesi, kültürümüze verdiği katkı ve Konya kültürünün gelişmesi yönünden çok çok önemlidir.

Bu etkinliğin 10 yıldır aralıksız sürdürülmesi de ayrı bir güzellik ve büyük bir başarıdır.

Dijital ortamda yapılan bu Şiir Şöleni’ni Ali Bektaş kardeşimizin Mevlâna Dergâhının Gümüş Kapısı önünden sunması da programa farklı bir anlam kazandırdı. Zira Gümüş Kapının mevlevilik tarihinde büyük önemi var.

TYB Konya Şubesi’nin, Şiir Şölenine katılan şairlere bu Gümüş Kapının birer minyatürünü hediye etmesi, şairlerimiz açısından güzellik oldu ve memnuniyetlerine vesile oldu.

10. Mevlâna Şiir Şölenine çok önemli şairler katıldı ve birbirinden güzel şiirler okundu. Şiir Şölenine katılan şairlerin her birinin kendisini kanıtlayan ve ülkemiz çapında isim yapma hakkı kazanan değerli şairlerimiz olduğundan hiçbir şüphemiz yok.

Ancak daha önceki şiir şölenlerinde gördüğümüz ve güzel şiirlerini beğenerek dinlediğimiz Ahmet Efe, Bestami Yazgan, Nurullah Genç gibi ünlü şairlerimizin de katılmasını beklerdik. Bana göre bu şairlerimizin katılmaması bu yılın eksikliği oldu.

Diğer yandan bu Şiir Şöleninde sadece serbest, modern diye tabir edilen tarzda şiirler yazan şairlere yer verilmiş oldu. Okunan şiirler arasında bir tane de olsa ölçülü, vezinli, heceli şiir olmaması dikkatimi çekti.

Gönül isterdi ki Türkiye Yazarlar Birliği gibi nadide bir kurum; Yunus’un, Mehmet Akif’in, Necip Fazıl’ın ve daha birçok ünlü şairimizin duygu yüklü ve yüreklere dokunan şiirlerinin tarzı olan ölçülü şiir yazan şairlerimize de her yıl olduğu gibi bu yılda yer versin.  

Bu cümlelerimi bir eleştiri olarak yazmıyorum. Çevremdeki çok sayıda gerek şair gerekse şiir sever dostlarımızın bir arzusu, bir isteği, bir talebi olarak yazıyorum. Bu talebin gelecek yıllarda göz önünde bulundurulmasını temenni ediyorum. 

Bu eksiklik dışında baştan sona her haliyle mükemmel olan 10. Mevlâna Şiir Şöleni’ni düzenleyen TYB Konya Şubesi ve Karatay Belediyesi yetkililerini ve emeği geçenleri yürekten kutluyorum.

Gelecek yıldan itibaren tekrar yüz yüze yapılan Şiir Şölenlerinde buluşmak dileğiyle şairlerimizi de tebrik ediyorum.

***   ***   ***

Azerbaycan’ın tarihi zaferini getiren 44 günlük harekâtın sonunda yazdığım şiirimle yazıma son veriyorum. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.

DEFOL GİT ERMENİ

Ey kalleş Ermeni yeter işgalin,

Defolup git, terk et Türk toprağını.

Kötü, şer, zulümdü hep iştigalin,

Defolup git, terk et Türk toprağını.

Asırlar var ki hep arkadan vurdun,

Dost gibi görünüp tuzaklar kurdun,

Yetmiyor mu sana, toprağın, yurdun,

Defolup git, terk et Türk toprağını.

Karabağ’a çöktün, otuz yıl kaldın,

Maddi ve manevi değerler çaldın,

Sivilin, masumun canını aldın,

Defolup git, terk et Türk toprağını.

Maşaydın sürekli başka ellerde,

Tetikçi, kiralık idin dillerde,

Döktüğün al kanlar aktı sellerde,

Defolup git, terk et Türk toprağını.

Artık zaman geldi, zulmün bitiyor,

Yediği yumrukla ordun yitiyor,

Askerin, milletin kaçıp gidiyor,

Defolup git, terk et Türk toprağını.

İşte böyle rezil olur kaçarsın,

Yenildin, bittin, artık naçarsın,

Bu ders olsun sana, züle düçarsın,

Defolup git, terk et Türk toprağını.

Bu topraklar sizi ebedi sarmaz,

Öne süren güçler arkanda durmaz,

Türk bir gün hesabı zannetme sormaz,

 Defolup git, terk et Türk toprağını.

Azerbaycan vurdu geldin hizaya,

Sıkışınca mecbur kaldın imzaya,

Razı olacaksın her tür cezaya,

Defolup git, terk et Türk toprağını.

SALİH SEDAT ERSÖZ