kazim_ozturk2016@mynet.com

Pekala ne olacak şimdi? Sayın Cumhurbaşkanımız; “Meclis’e gelir karar verilir ve bana gelirse onaylarım” diyor. Baktığımız zaman tamamen doğru ve yerinde bir ifade. Ama hukuk ve yasaya baktığımızda uygulanabilirliği yok. İyi de yasa, Allah kanunu mu? Değiştirmek mümkün olamaz mı? Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde hüküm varmış! Buna uyulmalıymış! Evet olabilir. Şimdiye kadar Avrupa ve müttefik olduğumuz ülkeler, Türkiye’nin; kalkınması, ilerlemesi, bağımsızlığı, özgürlüğü, terörden arındırılması için hangi tedbiri aldı?

Tarihin başlangıcından bu yana durmadan Türkiye’ye, Türk insanına… ikinci sınıf insan muamelesi bir yana, adam yerine koymamakta direnmediler mi? Direnmiyorlar mı? Uzağa gitmeye gerek yok; gezi parkı olaylarında, 17-25 Aralık kalkışmasında, Ak Parti’yi kapatma davası açılmasında, en son, 15 temmuz kahpe darbe gişiminde…yanımızda kim vardı Avrupa’dan, ABD’den? Kim bize destek oldu?

Bir zaman DHKP-C olarak, bir zaman PKK olarak, bir zaman IŞİD veya Deaş olarak…çeşitli isimler altında terör örgütlerini başımıza bela etmediler mi? Hala da etmiyorlar mı? Hiç; “Türkiye bizim müttefikimiz, ona ve müttefiklerimize karşı barış yolunu seçelim, bu ülkelerin daha huzurlu, daha barışçıl bir ortamda olmasına zemin hazırlayalım…” deme dürüstlüğünü gösterdiler mi?

AB hikayesi de bir başka açmaz! Yıllardır, “AB’ye girmek için yırtınıyoruz tabir yerindeyse! Onlar, daha dün müracaat eden ülkeleri AB’ye alıyorlar, ama iş, Türkiye’ye geldi mi; “olmaz” diyorlar! Bir zaman İsmail Cem’in Dışişleri bakanı olduğunda gazeteciler sormuşlardı; “sayın bakanım Türkiye Ortak Pazara girecek mi?” diye. Onun cevabı çok ilginçti; “hayır, Avrupa, Türkiye’yi ortak pazara almayacak. Çünkü biz Türk’üz. Diyelim ki Türklükten vaz geçtik. O zaman da diyecekler ki, “damarlarınızda Türk kanı var! Onun için Türkiye ortak Pazar’a giremeyecek!” (o dönemde AB yoktu, Ortak Pazar vardı).

Neresinden tutarsak tutalım, nereden bakarsak bakalım Türkiye’yi kündeye getirmek isteyenlerin sayısı fazla! Hele Cumhurbaşkanımız sayın Tayyip Erdoğan’ın, haklı olarak Türkiye’ye çağ atlatmak için yaptığı girişimler yüzünden adamlar hop oturup hop kalkıyor! O bakımdan ne kadar terör örgütü varsa üstümüze salıyorlar! Yeter ki; “Türkiye ilerlemesin, ayağa kalkmasın, koşmasın, eski ihtişamlı günlerine geri gelmesin” istiyorlar! 

Üstüne üstlük kendi içimizdeki bir haini, kendi paralarımızla, kurbanlarımızla, kurban derilerimizle, himmetlerle, bağışlarla, açtığı okullarla…besleterek, yine kendimize kurşun sıktırmadılar mı? Gözbebeğimiz Silahlı kuvvetlere adamlarını sokarak darbe teşebbüsünde bulunmadılar mı? Sureti haktan görünerek, dindarları birbirine düşürmek, mezhep kavgası çıkarmak için kutsal değerlere sarılarak kutsallarımızı yok saymaya kalkmadılar mı?

Benim ülkemde, beni esarete sürükleyecek, benim özgürlüğüme zincir vuracak her şeye yönelecekler, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi var aman idam edilmesinler” diyeceğiz öyle mi? Yemek yedikleri çanağa pisleyecekler, ekmek veren eli ısıracaklar…. Yine de; “affediverelim, göstermelik bir ceza ile geçiştirelim” mi diyeceğiz?

ABD’de idam yok mu? Avrupa’da polis, hiç gözünün yaşına bakmadan, yolun ortasında teröristi vurarak öldürmüyor mu? Elbette yasaya uyulacak, tabii ki, yasa bizi bağlamalı. Ancak yasalar, ülkelerde terör kol gezsin, insanlar rahatsız olsun, renk, dil, din, ırk ayırımı yapılsın diye mi var?

Yasa; huzur içindir. Yasalar, insanların, ülkelerin rahat ve güvenlik içinde hayat sürmeleri için vardır ve yapılır. Aksi varsa, o yasaya uyulmaz. Değilse mi? Değilse, müttefiklerle müttefiklik de biter, ortaklık da, dostluk da…      

Hükümetin düşüncesi, darbe girişiminde bulunanlar, terör suçları ve çocuğa cinsel istismar suçu işleyenlere idam cezası kapsamına girmesi.