Cumhurbaşkanımızın açıkladığı; “ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ” ile ilgili sözleri toplumu heyecanlandırdı. Mevcut anayasa Cumhurbaşkanlığı sistemine uygun değil. Eğer değişmezse, bir arpa boyu yol almamız mümkün olmayacaktır. Zira her yapılan iş, “Anayasaya aykırı” diyerek problem oluşturacak, gençliğimiz, geleceğimiz yine harap olmakla baş başa kalacaktır.

Yeni anayasa yapılırken özellikle şu hususların mutlaka açık ve net biçimde yer alması gerekir; 

  Gençlerimizi, çocuklarımızı; milli ve manevi değerlerle mücehhez yetiştirmek için; ilkokul, ortaokul, Lise, Üniversitelerde; Kur’an, Tefsir, Siyer, Dinler Tarihi, İslam Tarihi, İslam Felsefesi derslerinin zorunlu olması, sanayide çalışan gençlere de aynı derslerin verilmesi, sık sık; milli, manevi değerlerin anlatılması şarttır. Çünkü ağaç yaş iken eğilir. Zira gençlerimiz arasında; Ateizm, Deizm ve değişik sapık inançlar yaygınlık göstermektedir. 

Dinler Tarihi ve İslam Tarihi ile tarih boyu meydana çıkmış; İslam’ı içten yıkmaya, gençliği zehirlemeye yönelik sapık fırka, mezhep ve tarikatların önüne geçilmeli, terör gibi ülkeleri, kültürleri, insanlığı öz değerlerinden koparan, mankurt zihniyetlere izin verilmemelidir.

 Kimse kılık kıyafetinden, düşüncesinden, fikrinden, okuduğu okuldan dolayı tahkir edilmemeli, takibata alınmamalı, fişlenmemeli, vatandaşlıktan çıkarılamamalı, üniversitelerde ve diğer kurum ve kuruluşlarda “İkna odaları” oluşturulup, Mobbing uygulanarak İslamî hassasiyete sahip gençlere baskıya izin verilmemelidir. Bu konudaki hükümler açık, net ve anlaşılır olup, yoruma mahal bırakılmamalıdır. 

Kadınlara yönelik şiddete karşı kesin önleyici ve caydırıcı tedbir alınmalı, kendi özümüze yönelik, milli aile yapımızın ikame edilmesi ve korunması, zinanın suç sayılması, evlilik kurumunun kutsallığına halel getirilmemesi hususuna ağırlık verilmelidir. Çocukları; dinine, ülkesine ve insanlığa yararlı insan olarak yetiştirmek için okul ders kitapları yeniden yazılmalı, Milli ve manevi değerlere saygılı uzmanlar tarafından gerekli eğitim verilmeli, televizyon programları ve filmler yapılmalı.    

Hayvanlara işkence yapan, onların hayat haklarını elinden alan; sadist insanlara en ağır cezaların verilmelidir.

Ülkenin bölünmez bütünlüğünü bozan, milli ve manevi değerlere saygısız ve saldırgan, Teröre destek veren terör yandaşlarının parti kurmaları, TBMM’ye girmelerinin önüne geçilmelidir.  

Doğaya, çevreye zarar veren, Allah’ın insana emanet ettiği toprağı kirleten, zehirleyenlere-ki bu da bir terörizmdir- en ağır ceza verilmeli, bir daha bu tür çirkin işlere girişmemeleri için tedbir alınmalıdır. 

Devletin kurumlarına girmek isteyenlerin özgeçmişleri iyi tetkik edilmeli, bu konudaki denetim mekanizmasının,  teröre, ülkeyi kaosa sürüklemeye yönelik her türlü; eyleme, kışkırtmaya, fitneye, gruplaşmaya, ayrışmaya… yer verilmeyen kişilerden seçilmelidir. Terör eylemine karışan, milli ve manevi değerlere saldıranlara, inanç ve düşüncesinden dolayı insanları katledenlere karşı idamın uygulanmalıdır.