Bugün; 28 Nisan 2024, Pazar
Kazım Öztürk
Metni küçült
Kazım Öztürk
ÖZTÜRKÇE
"Keşke" demeden
Tarih : 2018.04.17  16:18:24

kazim_ozturk2016@mynet.com

Hayat; hepimize dersler verir. Her anımız, her saniye ve salisemiz mesaj yüklü. Bunun için zaman çok kıymetli bir süreçtir. Her insanın, yaşayan her aklı başında kulun yaşadığı süre içinde yanlışları, kusurları, hatta günahları olmuştur ve olabilir. Hatası var, günahkar, kusurlu… diyerek insanlardan uzak kalamayız. Her birimiz, bir ailenin bireyiyiz. Her birey, bir ülkede yaşamakta, bir milliyete sahiptir. Yine her bireyin inandığı bir inanç var. İnanmayan da olabilir. İnananı inandığından dolayı baş tacı edip, inanmayanı da inanmaması sebebiyle ötekileştirmeye hakkımız yok.

“Keşke”, bir çeşit pişmanlıktır, yapıp ettiklerimizden, zamanı iyi değerlendirememekten, ömrü boş geçirmekten, bize emanet olan bedenimizi heba etmekten kaynaklanan nedamettir.  

Sevgililer sevgilisi peygamber Efendimiz; “beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bilin; Fakirlik gelmeden, zenginliğin; yaşlılık gelmeden, gençliğin; ölüm gelmeden, hayatın; meşguliyet gelmeden, boş vaktin; hastalık gelmeden, sağlığın.” Buyurur. Rabbimiz de; “kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın” buyurarak hayata “pişmanlık” penceresinden bakmamamız gerektiğini söyler.

Hayatımızı, tabir yerindeyse “keşke”ler yönetiyor. Mükellef olduktan itibaren her durumda karşımıza “keşke”ler çıkıyor.

Trafikte seyrederken, kurallara uymuyoruz, kaza oluyor, sonucunu pahalı ödüyoruz! Sonunda, “keşke bu hatayı yapmasaydım. Kurallara uysaydım da faturayı ağır ödemesydim…” diyoruz.

Öğrencilikte, derslere çalışmıyor, tembellik yapıyor, hayatı lay lay lom sanıyoruz. Sonunda sınıfta kalıyoruz. Herkes sınıfını geçer, bizden önce mezun olanlar olur. Ve; “keşke dersime çalışsaydım da herkesle birlikte mezun olup, hayata atılsaydım… diye hayıflanırız.

Evlilikte de “keşke”lerimiz var; hanımların kıymetini bilmez, “ben kazak erkeğim, hanımın sözünü dinlemem. Hanımların saçı uzun aklı kıt… diyerek eser gürler, icabında döver, hatırını kırar ve elden ayaktan düşünce; “keşke yapmasaydım, ellerim kırılsaydı… gibi nedamet lafları ederiz.

İbadetlerimizdeki keşkelerimizin haddi hesabı yok. Allah açıkça; her Müslüman, akıllı, sağlıklı ve mükellefin ibadet etmesini istiyor. Biz ne yapıyoruz? “Hele bir emekli olalım, hele bir yaşımız ilerlesin, toruna torbaya kavuşalım…ondan sonra namazımızı kılarız. Daha yaşım genç, 60’ımdan sonra Hacca giderim…” gibi yanlış ve her cümlesi “keşke”lerle dolu ifadeler!  

Her keşkelerimiz, tevekküle karşı oluştur. Eğer tevekkülü işlemiş olsak, keşke der miyiz? Keşkeler yüzünden, “ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et” emrini bir kenara atmış oluyoruz.

Bunun için, sevgililer sevgilisi; “keşke demeyin” buyurmuştur. Hz. Ömer; “tövbe ile meşgul olmaktan, günahsız bir hayat sürmek daha iyidir” der. Mevlana; “bulanmadan akmak ne güzeldir” diyerek, keşkelere kapılarımızı kapatmamız gerektiğini belirtir.

Keşkesiz, tortusuz, bulanmadan tertetmiz bir ömür sürmek dileklerimle. 

 

Bu makale toplam 394 defa okunmuştur
Makaleyi Paylaş :
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tüm Yazıları

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi