OZAN GÖZÜYLE
OZAN SÖZÜYLE
Can dostlarım, yazımızın başlığı arabaların arkasına yazılan nükteli yazı gibi demeyin, gerçekten bir arabanın arkasında yazılıydı dikkatimi çekti, okudum.
Nedense biz ozanlar, gördüğümüz, duyduğumuz, okuduğumuz her bir şeyden ilham alırız.
Geçen hafta yurdumuzun güzel şehirlerinden Bartın’a yeğenimin ziyaretine gitmiştik. Akşam vardığımız için dikkatimi çekmemiş ama sabah olup da perdeyi aralayınca evin önündeki siyah minibüsün arkasında beyaz renkle yazılı cümle dikkatimi çekti.
“Maziyi deşme, mevzu derin”
İnanın sevgili okuyucularım benim çok hoşuma gitmekle beraber derin düşüncelere de sevk etti.
Dedim kendi kendime, gerçekten mazi deşilmelimi, deşilmemelimi?
Aklım ve gönlüm bir olarak deşilmeli ama niyetler halis olmalı diyordu.
Sonra tekrar düşündüm evet mazi deşilmeli ama deşelenmemeli dedim.
Mazi ne için deşilir ve nerelerde mazi deşilir ve mazi de neler aranır. Öyle ya deşmek veya deşelemek bir şeyler aranıp bulmak içindir.
Sevgili dostlar, önce şunu belirtelim ki; mazi çöplükte deşilmez. Mazi örenelerde(eski yerleşim yerleri, viraneler), höyüklerde, arşivlerde, kütüphanelerde deşilir.
Buralarda da hazine bulmak için, belge bulmak için, geleceğe ışık tutacak bilgiler bulmak için mazi deşilir.
Hiçbir zaman birilerini karalamak, altını oymak, mezar kazmak hâsılı kirli çamaşır bulmak için mazi deşilmez. Zaten böyle deşmelere de mazi deşme denmez dense dense deşeleme denir.
Deşelenmekte anca çöplüklerde olur ve çöplüklerde kimlerin deşelendiğini de insanlarımız iyi bilirler. Evet, değerli okuyucularım, zaten ati(gelecek) deşilmez. Deşilirse mazi deşilir ama her zaman deşilmez. Deşilirse de deşerken çıkan çakılın, taşın, toprağın içinde odun kömür aranmaz. Altın, gümüş aranır.
Mazi deşilirse içinde kahramanlıklar, fetihler, bizleri ileriye emin adımlarla taşıyacak bilgiler, belgeler aranır ve toplanır, korunur. Zaten değeri olmayan, maziye gömmeye değmeyen hiçbir şey arşivlerde saklanmaz ancak çöplüğe atılır. Kendisine çöplüğü arşiv yapanlar varsa onlara ben ancak acırım.
Şap ile şekeri karıştırmadığımız gibi maziyi de çöplükle karıştırmayalım.
Anadolu’muz da bilinen ve uygulanan bir güzel geleneğimiz, hasletimiz vardır. Eğer küsleri barıştıracaksak, geçmişi karıştırmayın kapatın unutun denir. Hatta uzun dostluklardan sonra aralarına soğukluk girince, karşılıklı kırılmalar olursa iki taraftan birisi yıllarca beraber olduğu dostunun mazisini deşelemeye başlayıp ben onun nelerini bilirim diyerek yaşadıkları olumsuzlukları tek tek anlatmaya başlarsa hiç hoş karşılanmaz.
Esas olanı onunla yaşadığı güzellikleri, güzel anılarını hatırlamak ve anlatmaktır. Maziyi deşip güzellikleri bulmaları ve anlatmaları onları ileride tekrar yaklaştırmaya vesile olacaktır diye kabul edilir.
Eğer bir insanın mazisini, bir devletin mazisini, bir milletin mazisini, güzellikleri, faydalı bilgi ve belgeleri bulmak için değil de o’nu küçük düşürmek için deşilirse bu civanmertlik değildir. Bu bizim kitabımızda yazmaz dostlar.
Efendim, Ataroğlu sözü nereye getirmek istiyorsun dediğinizi duyar gibiyim.
İşte memleketin durumu ahvali ortada, ben söyleyeyim de kime denk gelirse gelsin. Yarası olanlar gocunsun.
Muhabbetimizin sonuna yine şiir koyacağız ama üstat Necip Fazılın şu sözünü de şuracığa nazar boncuğu yapmak istedim. “ Bak da ibret al yere düşen yaprağa, eskiden o da yukardan bakardı toprağa”
Selam ve sevgiyle kalın.
I Ş I K Y A K
Işık yak geceyi gündüze çevir
Işık yak karanlık öteye gitsin
Işık yak devrilsin karanlık devir
Işık yak zulmetin ömürü bitsin
Işık yak ışığı her yere dolsun
Işık yak arayan yolunu bulsun
Işık yak barışın sembolü olsun
Işık yak dumanı kardeşlik tütsün
Işık yak bu günü dünden alsınlar
Işık yak ilimden fenden alsınlar
Işık yak ışığı senden alsınlar
Işık yak ışığın herkese yetsin
Işık yak insana her yerde gerek
Işık yak uğruna ömür vererek
Işık yak ilimi rehber ederek
Işık yak kabrini aydınlık tutsun
Işık yak etrafa ışık kalarak
Işık yak ATARAOĞLU âşık olarak
Işık yak Kurandan ışık alarak
Işık yak Mahşerde şahitlik etsin