Dünyaca ünlü hattatlarımızdan Dr. Hüseyin Öksüz’ün babası Şâir Veysel Öksüz, Konya Aydınlar Ocağı tarafından ilk defa düzenlenen bir toplantıda anıldı.
Konya İl Halk Kütüphanesi’nde düzenlenen “Vefat Yıldönümünde Büyük Şâirimiz Konya’lı Veysel Öksüz” adlı anma toplantısına Konya İl Kültür Müdürü Dr. Mustafa Çıpan, Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin, Konya Büyükşehir Belediyesi Koyunoğlu Kütüphane ve Müzesi Müdürü Hasan Yaşar, Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Öksüz ailesi ve çok sayıda dinleyici katıldı.
Geleneksel Üniversite’de Yetişti
Panel yöneticisi Dr. Kâmil Uğurlu, Konya’da ilk defa tarım makinaları sektörünün pulluk üretimiyle Veysel Öksüz tarafından başlatıldığını ve ürettiği pullukların Türkiye’de çok tutulması üzerine kendisine Pullukçu Veysel Usta” dendiğini söyledi. Akademik tahsili olmayan Pullukçu Veysel’in aruz ölçüsüyle 49 gazel, 98 şarkı, 241 rûbaî ve Hz. Mevlâna’nın Mesnevî-i Şerîfini 10 farklı bakış açısıyla hatmederek 1 Mesnevi Şerhi yazdığını kaydeden Dr. Uğurlu, hece ölçüsüyle 24 gazel, 4 semâ âyini, 29 şiir yazdığını dile getirdi. Veysel Öksüz’ün, aruzu günlük hayatında çok rahat konuştuğu gibi kullandığını ifade eden Uğurlu, “Pullukçu Veysel Usta dost meclislerine devam ederek ‘geleneksel üniversite’de kendisini yetiştirdi” dedi.
Öksüz’ün Şiirleri Bestelendi
Babasının Öksüzler sülâlesinden olduğunu belirterek konuşmasına başlayan ve şâir Veysel Öksüz’ün kısa hayat hikâyesini anlatan bir sunumdan sonra hayatından kesitler sunan Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Öksüz de, daha çok aile hayatından hatırlarını dinleyicilere paylaştı. Babasını “Mesnevi dostu” olarak tanıtan Hattat Öksüz, “Edebiyata ve tasavvufa merak sardıktan sonra Bostan ve Gülistan ile Mesnevi’yi devamlı okurdu. Babam çok ince düşüncelere sahip bir yapısı vardı. Yanında bir şey sormadan konuşamazdık. Babamın şiirleri, udî ve bestekâr Cinuçen Tanrıkorur tarafından bestelendi ve Fevzi Özçimi tarafından keşfedilerek okundu” dedi. “Dert istiyorum sanma ki derman ararım ben” adlı şarkısı ise Alâaddin Yavaşça’nın sesinden dinleyicilerle paylaşıldı. Öksüz, babasının mezar taşında dört satırlık şiirinin son satırının “İdraki olan dostuna İman götürür” yazılı olduğunu ifade etti.
Aruz ustası ve mûsikîşinas Enver Etik de, Veysel Öksüz’ün şiirlerinden şarkı ve ilahi tarzında yazılanlarını Hüseyin Öksüz’le birlikte sesli olarak okudu. Etik, Veysel Öksüz’ün “şiiri ruhuyla yazan bir şair” olduğunu söyledi.
Zümrüt Faciası ve Sâmi Öksüz
Duygulu anların yaşandığı anma toplantısında, şâir Öksüz’ün şiir, beyit, naat, ilâhi ve rubailerini okuyarak örnekler veren ve bunları yorumlayan İl Kültür Müdürü Dr. Mustafa Çıpan da, “Fahrîcihân”, “Sevgili” ve Mevlâna” adlı şiirlerini katılımcılarla paylaştı. Öksüz’ün “Gerçek şu ki âlemde sevdiğim kadar varım” sözünü hatırlatan Dr. Mustafa Çıpan, “Öksüz Bey son derece güçlü, son derece kudretle yazılmış ve söylenmiş şiirler kaleme almıştır. Onun şiirlerinin bugünün insanlarına örneklik teşkil edeceğine ve yol gösterici olacağına inanıyorum” dedi. Yazdığı Mesnevî Şerhi ile ilgili olarak da şunları dile getirdi: “Ben, Veysel Öksüz gibi Mesnevi’yi 10 defa hatmetmedim. Merkez nüfusu 1,5 milyon, toplam nüfusu ise neredeyse 2,5 milyona yaklaşan Konya’da; sorarım size, Mesnevi’yi bırakın 10 defa bir kere bile çok farklı açılardan bakarak okuyan kaç kişi çıkar.” Zümrüt Faciasında Konya’yı acılara boğan Lâlezâr Güzel El Sanatları Atölyesi’nde Konyalı gençlere tezhib sanatını öğreten Sami Öksüz’ün de yâd edildiği toplantıda, onun ölümü ve Zümrüt faciasıyla ilgili kaleme aldığı makalesini de okuyan Çıpan, bazen gözyaşlarına hakim olamayarak salonda duygulu anların yaşanmasına vesile oldu.
Diş hekimi olan diğer oğlu İsmail Öksüz de, “Babam çok cömert bir insandı. Aynı zamanda dürüst ve doğru bir insandı. Bir trafik kazasında mahkemeye şahit olarak çağrıldı. Arkadaşı taksiyi sürmesine rağmen “Yağmurlu bir gündü. Camdan önümüzü göremez olduk. At arabasına biz çarptık” şeklinde ifade vererek dürüst olduğunu orada da gösterdi” dedi.
Anma programı, araştırmacı-yazar Mehmet Ali Uz’un, Konya Aydınlar Ocağı adına panelistlere hediye kitap taktimi ve Veysel Öksüz’ün ruhuna okunan Aşr-ı Şerif’le son buldu.
