Bugün; 27 Nisan 2024, Cumartesi
"Türkiye'de dindarlık sıkıntılı"
Tarih : 2015.10.25  23:25:15
Kısa adı HİSDER olan Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin Selçuklu Belediyesi Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde düzenlediği Cuma toplantılarında, Birlikte Yaşamanın Kodları Etnokültürel Empati ve Dindarlık” konuşuldu.

HİSDER’in Cuma Toplantıları’nda konuşan Prof. Dr. Adem Şahin, Türkiye mozaiğinin gittikçe renklendiğini belirterek “Bizim dindarlık anlayışımızda bir sıkıntı var. Geleneksel dindarlığın bilinçli bir dindarlığa dönüştürülmesi gerekiyor. Bu da imam hatip okullarının yaygınlaştırılmasıyla olur” dedi.

Türkiye’de 30 yıldan bu tarafa etnik bir terör yaşandığını ve gelinen noktada, tekrar başa dönüldüğünü ifade ederek konuşmasına başlayan Necmettin Erbakan Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Din Psikolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Şahin, Türkiye’nin terör olayını bir “güvenlik” meselesi olarak değerlendirdiğini söyledi. Çözüm süreci ile Kardeşlik Projesi’ne olumlu yaklaştığını ve hâlâ da önemli gördüğünü ifade eden Prof. Dr. Adnan Şahin, “Üç yıllık sürecin çok büyük katkısı olduğuna inanıyorum. Başa döner gibi olduk ama öyle olmadı. Yaşadıklarımızdan ders alıp, sosyolojik, psikolojik ve halk arasında dini boyutlarına da bakmak lâzım” dedi.

Türkiye Mozaiği Renkleniyor

Dindarlığın bizim en temel paydaşlarımız arasında yer aldığını, etnisite ve etnik milliyetçiliğin ise sadece Türkiye’nin değil dünyanın bir meselesi olduğuna dikkati çeken Prof. Şahin, globalleşirken mikro düzeyde de dünyanın ayrıştığına işaret ederek Amerika’dan örnek verdi. ABD’deki etnik gurupların oranı 2000’de yüzde 15 iken, bu oranın 2015’de yüzde 30’a çıktığını ve 2050’de yüzde 47 olarak tahmin edildiğini dile getiren Prof. Şahin, Avrupa’nın da dünyada yaşanan göç dalgasından dolayı çok kültürlü ve etnisiteye dayalı guruplardan oluşan bir ülkeler topluluğu haline geldiğini belirterek “Türkiye, gelen Suriyeliler ve diğer etnik guruplardan dolayı ülke mozaiği daha da renkli hale geldi” diye konuştu.

“Doğu Anadolu sürgün yeri olmamalı”

Osmanlı’da ümmet ve millet kavramının ön planda tutulduğunu, Türkiye’de ise millet kavramının daha ön plana çıkarıldığına işaret eden Şahin, daha çok Türkiye’de dindarlık konusuna temas ederek Doğu ve Güneydoğu Anadolu şehirlerinde İmam Hatip okullarının orta kısımlarının yaygınlaştırılması gerektiği üzerinde durdu. İmam Hatipleşme oranının Doğu’da az olduğuna dikkati çeken Prof. Şahin, Konya merkezde 100 kişiden 45’inin İmam Hatip’e gittiğini ve bu oranın Karatay’da yüzde 39, Selçuklu’da yüzde 28, Meram’da yüzde 32 dolayında olduğuna işaret etti. Dinin ümmet bilincinin ayrıştırıcı değil, aksine birleştirici olduğunu ve İmam Hatip okullarından mezun olanların olaylara karışma yüzdesinin aşağılarda olmasının buna örnek olarak verilebileceğine kaydeden Şahin, toplumun dindarlık anlayışında bir sıkıntı olduğunu ve sıkıntının da “Dine ve imana sahip olmaktan çok dini davranışlara yansıyan bir dindarlığın” ön plana çıkması şeklinde olduğunu ifade ederek “Bizim dindarlık anlayışımızda bir sıkıntı var. Geleneksel dindarlığın bilinçli bir dindarlığa dönüştürülmesi gerekiyor. Bunun da imam hatip okullarında verilebileceğine inanıyoruz. Doğru dindarlığın verilebilmesi, yanlış din ve dindarlık anlayışın ortadan kaldırılması için Doğu ile Batı okulları ve toplumlarının karşılıklı olarak Kardeş Okullar Projesi ve Toplumsal Geziler düzenlenmek suretiyle pekala bu düzeltilebilir. Ayrıca etnokültürel empati konusunda Doğu ve Güneydoğu’da görev yapacak kamu görevlileri araştırmaya tabi tutulmalı. Doğu Anadolu sürgün yeri olmaktan çıkartılmalı” dedi.

Bu haber toplam 832 defa okunmuştur
Haberi Paylaş :
KÜLTÜR-SANAT

YAZARLAR
HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ


EN ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK
ANKET
Yeni Arayüzümüzü Beğendiniz mi ?
Evet
Hayır
  
FOTO GALERİ
VİDEOLAR
Copyright © Doğruses - Konya haberleri   |
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım : Genç Online Türkiye'nin En iyi 1 oyunlar1 sitesi